AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası son dakika açıklamalarda bulundu. Çelik, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine hedef alan yaklaşımın doğrudan antidemokratik, cumhuriyet ve millet düşmanlığı olduğu açıktır.” dedi.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine hedef alan yaklaşımın doğrudan antidemokratik, cumhuriyet ve millet düşmanlığı olduğu açıktır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesini kurarken 20 Temmuz darbesi diye bir kavramdan bahsediyor. Seçim sonuçlarına ilişkin tavrını sürdürmeye çalışıyor. 20 Temmuz’da anayasa ve kanunların yetkiler kullanılarak o gün darbeye karşı, darbe girişiminin sonuçlarını durdurmaya karşı çok önemli tedbirler alındı.
Kanun ve hukuk içinde alınan tedbirlere Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi darbecilerin kullandığı literatürünü kullanarak 15 Temmuz girişimine bir mazeret üretmeye çalıştıklarının farkında değiller. Ülkede devlet başkanı öldürülmeye çalışmış, külliye bombalanmış, anayasa çerçevesinde tedbir alınmış ama bu ana muhalefet partisinin hoşuna gitmiyor.
Esasında biraz siyasi tarihimizi bilenler 60 ihtilali sonrasında o zamanki darbeyi meşrulaştırmak için, birtakım anayasa hukukçuları, siyaset bilimcileri ve gazeteciler tarafından üretilen argümanlar biliniyor. O günden bugüne sürekli olarak bir çizgi vardır, o çizgi sürekli olarak darbelerin sonuçlarından yola çıkarak darbelerin meşru mazeretleri ve bahaneleri olduğunu ispat etmeye çalışırlar.
Darbenin bir insanlık suçu, vatana ihanet suçu olduğu gerçeğini bu değiştirmez. Şimdi aynı argümanlar CHP Genel Başkanı tarafından bir kez daha aldığı seçim yenilgisine mazeret üretmek için kullanılmaya çalışılıyor. İlk defa bu derece darbecilerin kullandığı argümanlar bir siyasi parti genel başkanı ve yöneticileri tarafından açık ve alenen kullanıldığı görülüyor. Bunun da kaydını düşmüş olalım, bu durumu millete bir kez daha arz ediyoruz.
Dünyanın karşı karşıya kaldığı savaş durumunu tüm dünya sistemini etkilediği görüldü. Herkesin savaşla ilgili senaryoları var, savaşın devam etmesine dair hazırlıkları var. Ama barış konusunda ısrar edenin bir tek sayın Cumhurbaşkanımız olduğu görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız girişimlerini sürdürmeye devam ediyor. Rusya ve Ukrayna’nın alternatif planının olduğu ortaya çıktı. Biz BM inisiyatifi ile Rusya ve Ukrayna ile bu sürecin yönetilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz. BM’nin girişimiyle oluşan tahıl girişi anlaşmasının yeniden canlandırılması gerekiyor. BM aracılığı ile müzakere Türkiye’nin esas pozisyonunu oluşturmaya devam ediyor. Müzakereler tabii ki BM aracılığı ile yapılmalıdır.