Piyasalarda genel kanaat, Fed’in gelecek ay üst üste ikinci kez faizleri sabit tutacağı yönünde.
Fed’in gelecek ay faizleri sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor ancak yıl bitmeden yeni bir faiz artırımı ihtimali de bir o kadar yüksek görülüyor.
Uzmanlar, Fed’in yıl bitmeden yeni bir faiz artırımına gitme ihtimalini yüksek ve oldukça riskli görüyor.
Yıl sonuna kadar faiz artırımı riski
Fortune’dan Craig Torres, Rich Miller’ın haberine göre, Amerikan Merkez Bankası (Fed) yetkilileri gelecek ay üst üste ikinci kez faiz oranlarını sabit tutmaya kararlı görünüyor ancak sıkılaştırma kampanyalarına son vermekten de bir o kadar uzak bir izlenim sunuyor.
Şahin-güvercin yelpazesindeki politika yapıcılar son günlerde finansal koşulları sıkılaştıran tahvil getirilerindeki artışın ardından 31 Ekim- 1 Kasım toplantısında faiz artırımından vazgeçme eğiliminde olduklarının sinyalini verdi. Ancak iş gücü piyasasına ve enflasyona ilişkin veriler ekonominin hala iyi durumda olduğunu gösterirken, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin daha fazla faiz artırımı ihtimalini masadan kaldırması pek mümkün görünmüyor.
Bu yıl faiz oranlarına ilişkin dönüşümlü oylama yapacak olan Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, “Zafer ilan etmek için henüz çok erken” diyor.
Fed’in Eylül ayı toplantısının tutanakları, politika yapıcıların gıda fiyatlarındaki şoklar, daha güçlü bir konut piyasası ve mal fiyatlarındaki düşüşte yavaşlama da dahil olmak üzere enflasyonu beklediklerinden daha yükseğe çıkarabilecek bir dizi risk gördüklerini gösterdi. İsrail ile Hamas arasında beklenen bir kara savaşı da enerji fiyatlarının yüksek tutulması tehlikesini taşıyor ve bu da daha fazla enflasyon baskısını besleme riski taşıyor.
Son ekonomik veriler
Son ekonomik veriler de, Fed’in Mart 2022’den bu yana faiz oranlarını yüzde 5 puandan fazla artırmasına rağmen dirençli bir ekonominin altını çiziyor. İşverenlerin 336.000 yeni iş eklemesiyle geçen ay işe alımlar, ekonomistlerin tahminlerinin iki katı seviyesinde arttı ve yıl başından bu yana en yüksek rakama ulaştı. Üretici fiyatları tahminlerin üzerinde yükseldi ve Fed Başkanı Jerome Powell tarafından yakından takip edilen barınma ve enerji hizmetleri hariç çekirdek enflasyon da yükseldi.
New York’taki JP Morgan Yatırım Yönetimi portföy yöneticisi Priya Misra, ekonomik verilerde tekrarlanan ‘kafa karışıklıklarının’ politika yapıcıları daha fazla sıkılaştırmaya son verilmesi sinyali konusunda temkinli davranmaya yönelteceğini söylüyor. Misra, “İşleri bittiğinde, işlerinin bittiğini söyleyeceklerini sanmıyorum. Artış beklentisini veya opsiyonunu korumak isteyeceklerdir” şeklinde konuşuyor.
Dengeleme
Fed yetkilileri, enflasyonun hedefe geri döndürülmesi ihtiyacına karşı hedefi aşma ve olası bir durgunluğu tetikleme riskini dengelemeye giderek daha fazla odaklanıyor. Ayrıca, beklenenden daha kalıcı olan ‘talep fazlasını’ gerekçe göstererek Haziran ayında faiz artırım kampanyasını koşullu bir duraklamanın ardından yeniden başlatmak zorunda kalan Kanada Merkez Bankası ile aynı hatayı yapma konusunda da temkinli davranıyor.
Yetkililerin iki taraflı risklerle nasıl başa çıktıklarını anlatmaya çalışan San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, bunu politika oluşturmanın en zor aşaması olarak nitelendiriyor. Daly şunları söylüyor: “Neye ihtiyaç duyulacağını tam olarak bilmediğinizde, şu ya da bu şeyi anlatmak aslında harika bir fikir değil. Kendimizi gerçekten hızla değişen verilerle karşı karşıya bulabiliriz ve ben şu politikayı kesinlikle uygulamayacağımızı söyleyerek ve sonrasında o politikaya ihtiyaç duyulacağını söylediğim bir konumda olmak istemiyorum.”
Getirilerde artış
Bununla birlikte, 19-20 Eylül’deki politika toplantısının ardından tahvil getirilerinde yaşanan hızlı artış, bazı yetkililerin, yüksek piyasa faizlerinin sınırlama işinin bir kısmını yapması nedeniyle üst üste ikinci toplantıda faiz artırımını atlayabilecekleri sonucuna varmasına yol açtı. Powell adına Fed politikasının iletilmesinde başkan yardımcısı olarak kilit rol oynayan Philip Jefferson, yaptığı açıklamada, Hazine getirilerindeki artışı ekonomi üzerinde potansiyel bir fren olarak izlediklerini söyledi ve ekledi: “İleriye baktığımda, yüksek tahvil getirileri yoluyla finansal koşullardaki sıkılaşmayı izlemeye devam edeceğim ve politikanın gelecekteki yolunu değerlendirirken bunu aklımda tutacağım.”
ABD hükümetinin 10 yıllık tahvil getirileri 6 Ekim’de 2007’den bu yana en yüksek seviyelere ulaştı ve ardından yüzde 4,8 seviyesinde kapandı. Fed yetkililerinin Kasım ayındaki faiz artırımının masadan kaldırılabileceğinin sinyallerini vermesiyle getiriler geriledi ve haftayı yüzde 4,61 seviyesinde sonlandırdı.
Fed’den Christopher Waller da, “Ne olacağını izleyip göreceğimiz bir konumdayız” diyerek tahvil piyasasını yakından izleyeceklerinin altını çizdi. Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker ve Atlanta Fed başkanı Raphael Bostic de dahil olmak üzere diğerleri, daha da ileri giderek politikanın enflasyonu merkez bankasının yüzde 2 hedefine geri döndürmeye yetecek kadar kısıtlayıcı olduğunu söyledi. Ancak Fed’in politika komitesinden bu kadar net bir sinyal gelmesi pek mümkün görünmüyor.
Geçen ay sunulan tahminlerde 19 yetkiliden 12’si yıl sonundan önce bir faiz artışı daha beklediklerini söylemişti. Politika yapıcılar, ‘ek politika sıkılaştırmasının kapsamına’ atıfta bulunan toplantı sonrası açıklamalarında ise verilerin ‘henüz enflasyon savaşının bittiğini göstermediğini’ ifade etti. Fed’in tercih ettiği çekirdek enflasyon ölçüsüne ilişkin son okuma, fiyatların Ağustos’a kadar olan 12 aylık dönemde yüzde 3,9 arttığını gösterdi.
İletişim riskleri
Faiz artırım döngüsünün sona erdiğine dair güçlü bir sinyal, hisse senedi ve tahvil piyasalarında güçlü bir yükseliş riskini ortaya çıkarıyor ve tam da Fed yetkilileri talebi yumuşatmaya çalışırken daha fazla tüketime ve büyümeye yol açıyor.
Hanehalkı da enflasyonla mücadelenin ikna edici bir şekilde kazanıldığına inanmıyor gibi görünüyor. Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir ankete göre, hem kısa hem de uzun vadeli enflasyon beklentileri bu ay daha da yükselmiş durumda. Wrightson ICAP LLC’nin baş ekonomisti Lou Crandall, “İşlerinin bittiğinin sinyalini veremezler çünkü bu, Fed’in kesintiye ne zaman başlayacağına dair beklentileri anında belirliyor” şeklinde konuştu.
Fed yetkilileri ayrıca enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmanın gerekli olduğunu düşünüyor ve faiz oranlarını şu anda beklediklerinden daha yüksek bir seviyeye çıkarmak anlamına gelse bile fiyat istikrarını yeniden tesis etme konusundaki kararlılıklarını defalarca vurguluyor. Powell, 25 Ağustos’ta Jackson Hole, Wyoming’de yaptığı konuşmada, “Yüzde 2 bizim enflasyon hedefimizdir ve öyle kalacaktır” dedi. Fed başkanı Perşembe günü New York Ekonomi Kulübü’nde bir konuşma yapacak.
Daha fazla artış tehdidinin kalkması aynı zamanda kamuoyu nezdindeki güveni de zedeleyebilir ve enflasyonun sağlamlaşması riskini artırabilir. Şu anda Dartmouth College’da profesör olan eski kıdemli Fed danışmanı Andrew Levin de, “Daha fazlasını yapmaları gerekeceğine dair çok önemli bir risk var” diyor.