Henley & Partners’ın Türkiye direktörü Burak Demirel, Türk pasaportu almak isteyen yabancıya, konut satışı yerine deprem bölgesinin ihyası için “afet fonu” seçeneğini tartışmaya açtı.
Herhangi bir ülke yurttaşı 400 bin dolara bir gayrimenkul satın alarak Türk vatandaşı olabiliyor. Konut alacak yabancı, deprem bölgesindeki yönlendirilirse deprem bölgesi ihya olmaz mı?
Bu öneri, dünyanın hemen hemen her yerinde vatandaşlık ve oturum izni alan Henley & Partners’ın Türkiye direktörü Burak Demirel’e ait.
100 MİLYAR DOLAR GEREKİYOR
Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketinin yıl dönümüne sayılı günler kaldı.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) yaptığı araştırmaya göre bölgenin yeniden inşası için 100 milyar dolarlık yatırım maliyeti bulunuyor.
KARAYİP MODELİ
Benzer felaketleri yaşayan ülkeler, afetlere özel fonlara sahip. Bunların başında ise Karayip ülkeleri geliyor.
Benzer fonun da Türkiye’de kurulmasına dikkat çeken İsviçreli Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, dünyada vatandaşlık ya da oturum izni veren bazı ülkelerin imar, afet, inovasyon ya da teknoloji gibi fonlarının bulunduğunu ve önce oraya bağış yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Kanunda bir düzenleme ile Türkiye’de de imar ya da afet fonu kurulabileceğini belirten Burak Demirel, “Türkiye’de konut ve vatandaşlık alacak kişiler önce 100 bin ya da 200 bin dolar bu fona bağış yapar. Sonrasında konut alır. Böylece orada biriken kaynak deprem bölgesinin ihyasında kullanılır. Bunun dünyada birçok ülkede örneği var. Çünkü konut ya da vatandaşlık alan kişiler o ülkenin tüm imkanlarından faydalanıyorlar” diye konuştu.
TÜRK PASAPORTUNUN KIYMETİ ARTIYOR
Türk pasaportunun dünyadaki kıymetinin arttığını dile getiren Burak Demirel, “Türk pasaportu 118 ülkeye vizesiz giriş hakkı tanıyor. Bu da özellikle yabancı yatırımcı ve iş dünyası için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
PASAPORT KOLEKSİYONERLERİ
Özellikle pandemiden sonra pasaport çeşitliliğinin öneminin arttığını anlatan Demirel, şunları söyledi:
“Pandemi sonrası pasaport koleksiyonerliği oluştu. Bu zenginler için hem prestij hem de işlerini kolaylaştırıyor. Çünkü pandemi döneminde bazı ülkeler kapılarını kapattı, bazıları bazı aşıları zorunlu tuttu. İnsanların yatırımı olsa da o ülkeye gidip gelmekte zorlandı. O nedenle pasaport edinimi daha da önem kazandı. Şu anda 7-8 pasaportu olan insanlar var.”
12 MİLYAR DOLARLIK SERVET HAREKETİ
Dünyada 45’i aşkın ofisiyle, yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programları danışmanlığı hizmeti sunan Henley & Partners, “Varlıkların Korunması Semineri”yle İzmir iş dünyasını bir araya getirdi. İş insanları için vize serbestiyesinin ve yatırım göçünün öneminin konuşulduğu seminerde, çözüm önerileri de tartışıldı.
Henley & Partners Özel Müşteriler Grup Başkanı Dominic Volek ise, yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlığın gerek hükümetlerin gerekse bireyler açısından pek çok avantaj sağladığını söyledi. Volek, 30 yıldır hizmet veren bir şirket olarak, 12 milyar dolarlık bir servet hareketine aracılık yaptıklarını kaydetti.
İŞ DÜNYASININ VİZE KRİZİ
Son dönemde iş dünyasındaki en önemli sorunlardan biri de vize süreci. Birçok iş insanı fuarlara katılamıyor, bölgesel toplantılarda yer alamıyor. Özellikle Schengen ülkelerindeki etkinliklerde bu sorun, Türk iş dünyasının da küresel rekabetteki en önemli engel. Burak Demirel, “İş dünyası liderleri açısından hem vize serbestiyetini hem de yatırım göçünü; ülkelerin ekonomik ilerlemeleri için önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz.
Uzun süredir yaşadığımız vize krizleri, hareket alanımızı daha da kısıtlıyor. Yeni pazarlar ve ekonomik açılımlar hedefinde olan Türk iş insanları ise deyim yerindeyse okyanusu geçerken derede boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu anlamda vizesiz seyahat imkanlarına erişebilmek için en önemli alternatif vatandaşlık ve oturum programları olarak öne çıkıyor” dedi.