ARK Invest, ABD borsalarında yaşanan belirgin düşüş sonrası stratejisini teknoloji hisseleri üzerine kuruyor.
Cathie Wood’un şirketi ARK Invest, teknoloji şirketlerindeki düşüşü satın alıyor.
İşlerin tersine döneceği umudu
Fortune’dan Paolo Confino’nun haberine göre, ARK Invest‘teki birkaç ETF, daha geniş bir piyasa düşüşüyle birlikte düştükten sonra çeşitli teknoloji hisseleri satın alma yoluna gidiyor. Yönetimi altında 6,7 milyar dolar varlığı bulunan ARK Invest, fonları zor zamanlar geçiren etkili bir firma olarak biliniyor. Bu yılın başlarında yayınlanan raporlar, yatırımcıların zayıf performansları nedeniyle fonlardan toplam 2,2 milyar dolar çektiğini gösteriyor.
Wood, işleri tersine çevirmeyi umuyor. Bu hafta, en az iki ARK Invest ETF’i, hisseleri geçen ay düşen teknoloji şirketlerinin hisselerinde alıma gitti. Aktif olarak yönetilen ARK Innovation ETF, satın alındıkları günkü açılış fiyatına göre Amazon, Advanced Micro Devices ve Coinbase gibi şirketlerde yaklaşık 45 milyon dolar değerinde hisse satın aldı. Şirketin ARK Next Generation Internet Fund’ı aynı hesaplamalara dayanarak 9,5 milyon dolarlık Meta, Tesla ve Robinhood hissesi aldı. Her iki fon da başka hisse senetlerinde de alımlarını sürdürüyor.
Sert çöküşten faydalanma stratejisi
Tüm bu şirketler piyasanın tamamını etkileyen sert çöküşe yakalanmış durumda. Ancak Wood’un hisse senetlerini uygun fiyata mı yoksa piyasa çökmeye başlarken mi satın aldığı henüz belli değil. Fintech yatırım platformu Prospero.ai‘nin CEO’su George Kailas, “Wood haklı da olabilir haksız da olabilir. Son birkaç yıldır kesinlikle her iki durumun da örnekleri mevcut” diyor.
Kailas, ARK Invest’in 2021’de hisseleri yükseldiğinde şirkete bir servet kazandıran Tesla’ya yaptığı bahise atıfta bulunuyor. Ancak o zamandan beri ARK Invest’in performansının hayal kırıklığı yarattığı görülüyor. Bulutla ilgili internet şirketlerine yatırım yapan Next Generation Internet fonu, bu yıl şimdiye kadar yüzde 2 oranında düşüş yaşadı. Bu arada, ARK Invest’in amiral gemisi fonu olan Innovation ETF, yıl boyunca neredeyse yüzde 20 oranında düştü ve şirketin hiçbir ETF’i 2021’de yükseldikleri zirvelere ulaşamadı.
Ölü kedi sıçraması mı?
Teknoloji hisselerindeki düşüş, hisse senetleri genelinde küresel bir satışla aynı zamana denk geldi. Cuma günü, Japonya’dan ABD’ye kadar borsa endekslerinin hepsinde tek günlük keskin düşüşler yaşandı. O zamandan beri hem Japonya’nın Nikkei Endeksi hem de S&P 500 Endeksi hafif de olsa toparlandı ancak bu yükseliş, bazı yatırımcıların korkularını yatıştırmaya yetmemiş görünüyor. Finansal hizmetler şirketi Cetera‘nın baş yatırım sorumlusu Gene Goldman, “Bunun ölü kedi sıçraması olduğunu düşünüyorum” diyor. Goldman, S&P 500’de zirveden yüzde 10 veya daha fazla düşüş öngördüğünü ifade ediyor.
Kailas, hisse senedi piyasası için bir yön seçmek zorunda kalsaydı bunun ‘biraz daha düşüş eğiliminde’ olacağını söyleyerek daha çekingen bir şekilde de olsa aynı fikirde Goldman’la aynı fikirde olduğunu aktarıyor.
Alım fırsatı mı?
Wood gibi, piyasanın mevcut durumunu bir fırsat olarak gören bir grup uzun vadeli büyüme yatırımcısı da yok değil. UBS, yayınladığı analist notunda, piyasa çalkantılı olsa bile birçok teknoloji şirketinin iyi durumda olduğunu ve bu durumun ucuzlayan hisse senetlerini bir fırsat haline getirdiğini söylüyor.
Analistler, “Teknoloji hisselerindeki temeller bizim görüşümüze göre sağlam kalırken değerlemeler artık daha düşük seviyelere geri döndü” diye yazıyor. UBS, küresel teknoloji sektörünün ikinci çeyrek kazanç büyümesinin bir önceki yıla göre yüzde 20 ila yüzde 25 daha yüksek olacağını tahmin ettiğini belirtiyor. Banka ayrıca gelecek bir buçuk yılda yüzde 15 ila yüzde 20 arasında sürdürülebilir kazanç büyümesi bekliyor.
Yatırımcılar ihtiyatlı olmayı tercih ediyor
Yine de, bir hamle yapmak isteyen yatırımcılar bile ihtiyatlı davranıyor. Ünlü teknoloji yatırımcısı ve eski portföy yöneticisi Paul Meeks, “Ben hala satın almıyorum. Fiyatı sevsem de almıyorum çünkü zamanlamasını beğenmiyorum” diyor.
ABD’de, Fed’in Temmuz ayındaki toplantısında faiz oranı indirimlerini ertelemeyi seçmesiyle yatırımcılar beklenmedik bir darbe aldı. Piyasalar artık Eylül ayındaki bir faiz indirimini neredeyse kesin görüyor. UBS, kısmen bireysel firmalardan ziyade makroekonomiyle daha fazla ilgisi olan ‘teknik faktörler’ olarak adlandırdığı değişkenler nedeniyle teknoloji hisseleri konusunda iyimserliğini sürdürüyor.
Teknoloji sektörü için endişe verici faktör: Başkanlık seçimi
Kailas için ise endişe verici başka büyük faktörler de bulunuyor; özellikle de ABD seçimleri. Kailas, “Gerçekten zor olan şeylerden biri, bence politik ve jeopolitik meselelerle ilgili düşüşler görmemiz” diyor.
Herhangi bir seçimin sonucunu tahmin etmeye çalışmak yatırımcılar için sorun yaratabiliyor. Ancak bu sefer, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat bir Beyaz Saray’ın, teknoloji için farklı gelecekler anlamına gelmediği görülüyor. Meeks, olası yönetimlerden hiçbirinin ne tür teknoloji düzenlemeleri uygulayacağına dair net bir resim sunmadığının altını çiziyor.
Demokratlar, büyük ölçüde benzeri görülmemiş bir şekilde büyük teknolojiyi düzenleme konusunda kararlılık gösterdi. Öte yandan, partinin yeni başkan adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Silikon Vadisi’nden birkaç önemli isimle yakın bağlara da sahip bulunuyor.
Bu arada Cumhuriyetçiler de kendilerine has bir belirsizlik sergiliyor. Başkan yardımcısı adayı JD Vance, Peter Thiel gibi teknoloji alanından etkili isimler tarafından desteklenen eski bir girişim sermayedarı. Ancak eski Başkan Donald Trump, bazı teknoloji firmaları için felç edici olacak Çin ithalatlarına genel tarifeler uygulamayı planladığını ifade ediyor.