ABD borsalarında yaşanan yüksek volatilite, yatırımcılar arasında piyasa stresinin arttığını gösteriyor ve bu durum, yatırımcıların daha güvenli liman olarak gördükleri ETF’lere (Exchange-Traded Funds) yönelmelerine neden oluyor. Borsagundem.net’in derlediği bilgilere göre, özellikle bu tür oynaklık dönemlerinde yatırımcılar, pozisyonlarını yeniden değerlendirmek veya yeni yatırım stratejileri oluşturmak için ETF’leri tercih ediyorlar.
Pandemi sonrası ETF piyasası önemli bir büyüme kaydetti. Yahoofinance’ten Jared Blikre’nin haberine göre, bu piyasadaki büyüme, ETF’lerin toplam değerinin 2019 yılında 3,5 trilyon dolardan 2024 yılı itibarıyla 7,1 trilyon dolara çıkmasına yol açtı. Bu artış, ABD hisse senedi piyasasının %13’ünü ve ABD tahvil piyasasının %2,8’ini temsil eder hale geldi.
Strategas Asset Management’ta ETF stratejisti olan Todd Sohn, ETF’lerin yatırımcılar için birçok avantaj sunduğunu belirtiyor. Önemli avantajlardan biri, ETF’lerin düşük maliyetli olmasıdır. Yatırımcılar, S&P 500 fonunu yalnızca 2 veya 3 baz puanlık bir ücret karşılığında satın alabilirken, bu ücretler büyük brokerlar arasında sıfır komisyon yarışı sırasında daha da düşmüştür. Buna ek olarak, ETF’ler geniş bir yelpazede pazar ve stratejilere erişim imkanı sunarak yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmelerini kolaylaştırır.
ETF’ler aynı zamanda şeffaflık ve günlük likidite sunarak yatırımcılara varlıklarını anlık olarak takip etme ve istedikleri zaman alım-satım yapma imkanı verir. Todd Sohn, ETF’lerin özellikle piyasa stresinin arttığı dönemlerde şok emici bir rol oynadığını ve yatırımcıların risklerini daha iyi yönetmelerine yardımcı olduğunu vurguluyor. Yüksek volatilite dönemlerinde ETF’lerin yatırımcılara sunduğu esneklik ve güvenli liman özelliği, onları değerli bir yatırım aracı haline getiriyor.