ABD’de şirketler seçim günü yaklaşırken giderek daha fazla ‘tarifeler’ hakkında konuşuyor.
S&P 500 şirketleri kazanç çağrılarında, Trump’ın en sevdiği kelime olarak tanımladığı ‘gümrük vergisi’ne giderek daha fazla yer veriyor.
Trump olasılığı artıyor
MarketWatch’tan Victor Reklaitis’in haberine göre, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump bu ayın başlarında ‘tarife’yi en sevdiği kelime olarak tanımladı. Şirket yöneticileri ve analistler, olası bir ikinci Trump başkanlığına hazırlanırken ’gümrük vergisi’ terimi S&P 500 şirketlerinin üç aylık kazançları hakkındaki konferans görüşmelerinde giderek daha fazla söz edilen bir kelime haline geliyor.
FactSet analizine göre, ikinci çeyrek görüşmelerinde ‘tarife’den bahseden 48 şirket vardı; bu sayı birinci çeyrekte 23 ve geçen yılın dördüncü çeyreğinde ise sadece 14’tü. Ayrıca, üçüncü çeyrekte şu ana kadar bu kelimenin kullanımı arttı ve Salı günü itibarıyla 20 şirket, kazanç çağrılarında tarifelerden bahsetti. FactSet’e göre, Salı gününe kadar S&P 500’ün bileşenlerinin 217 şirketle yüzde 43’ü yani yarısından azı üçüncü çeyrek konferans görüşmelerini gerçekleştirdi.
Gündem ‘tarifeler’
Trump, tüm ithalatlarda yüzde 10 veya yüzde 20’ye kadar evrensel tarifeler ve Çin ithalatlarında yüzde 60’lık bir vergi önerisinde bulundu
Tarifeler, Trump’ın 2017’den 2020’ye kadar görev süresinin bir özelliğiydi ve S&P 500 şirketlerinin ‘tarife’ ifadeleri 2018’in ikinci çeyreğinde zirveye ulaşmış ve o dönemde 180’den fazla kazanç görüşmesinde bu kelime yer almıştı.
Tüketiciye yansıtacağız
AutoZone CEO’su Philip Daniele, son zamanlarda tarifelerden bahseden S&P 500 yöneticilerinden biri olarak öne çıkıyor. FactSet verilerine göre, Daniele geçen ay şirketinin kazanç konferans görüşmesinde “Tarife alırsak, bu tarife maliyetlerini tüketiciye yansıtacağız” dedi.
Seçime bir haftadan az bir süre kala, kararsız eyaletlerdeki anketler Trump ile Demokrat aday Kamala Harris arasında sıkı bir Beyaz Saray yarışı olduğunu gösteriyor. Bahis piyasaları eski başkanın kazanma olasılığının daha yüksek olduğunu düşünüyor ancak büyük bir Fransız yatırımcının piyasalardaki hareketi nasıl yönlendirdiği konusunda endişeler bulunuyor ve olası bir manipülasyondan şüpheleniliyor.