Çarşamba günü gerçekleşen ABD Merkez Bankası (FED) toplantısı sonrası piyasalar, FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarının ardından hızla düşüşe geçti. Ancak, Financial Times yazarı Kate Martin’e göre piyasalardaki sert dalgalanmanın ardındaki asıl neden, yatırımcıların kendi yarattığı “mini kriz”.
FED’in çeyrek puanlık faiz indirimi piyasa beklentilerine uygun olsa da, bankanın 2024’te daha fazla faiz indirimi yapılmayacağına dair verdiği mesaj yatırımcıların moralini bozdu. Powell’ın, enflasyon verilerindeki yükselişi Trump’ın yeniden seçilmesinden çok önce başlayan bir trend olarak değerlendirmesi ise piyasalarda negatif bir etki yarattı.
Ortak Fikir Birliği Piyasaları Nasıl Sarsıyor?
FT yazarı Martin, piyasaların, yatırımcıların dar kapsamlı öngörülerine dayalı ortak tahminlerle hareket ettiğini ve bunun piyasa reaksiyonlarını büyütebileceğini ifade ediyor. Özellikle Amerikan hisse senetlerindeki yükseliş beklentisi ve tahvil piyasalarına ilişkin öngörüler bu denklemi daha kırılgan hale getirdi.
Fidelity Portföy Yöneticisi Mike Riddell, FED kararlarından önce yaptığı bir değerlendirmede, “Herkesin portföyü ABD’nin ayrıcalıklı bir piyasa olduğu fikrine dayanıyor. Ancak işler tersine dönerse piyasa hareketleri çok daha sert olabilir,” diyerek önemli bir uyarıda bulunmuştu.
2024 yılının sonuna yaklaşırken düşük işlem hacimleri, hisse fiyatlarını daha da oynak hale getirebilir. Martin, yatırımcıları, piyasaların yıl sonunda bile korkusuz davranmaması gerektiği konusunda uyarıyor. “Borsa dünyasında her zaman kalabalıkların yanında olmak işe yaramaz,” diyerek yatırımcıları daha temkinli olmaya davet ediyor.