ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye’nin, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması ile ilgili “tekrar liderlik rolünü üstlenmesini” beklediklerini söyledi.
Blinken, Colorado’da devam eden Aspen Güvenlik Forumu’nda, Karadeniz tahıl girişiminde Türkiye’nin rolü ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nda gelinen son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir soru üzerine Blinken, “Türkiye, ilk etapta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yakın işbirliği içinde çalışarak inisiyatifin sıfırdan hayata geçirilmesinde etkili oldu. Bunu yerden kaldırmak için harika bir iş çıkardı.” dedi.
TEKRAR LİDERLİK ROLÜNÜ ÜSTLENMESİNİ BEKLİYORUZ
Blinken, “Bu nedenle Türkiye’nin, daha önce yaptığı gibi dünyanın dört bir yanındaki insanların ihtiyaç duyduğu gıdayı makul fiyatlarla alabilmelerini sağlamak için tekrar bu işi rayına oturtmada liderlik rolünü üstlenmesini bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
Rusya’nın tahıl girişiminden geri adım attığı dönemlerde Türkiye’nin bu girişimi sürdürmek için verdiği mücadeleye de atıfta bulunan ABD Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya’yı tahıl anlaşmasına döndürmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğüne de değindi.
RUSYA’NIN BARIŞLA İLGİLİLENDİĞİNE DAİR SIFIR KANIT GÖRÜYORUM
Blinken, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa limanını bombalamaya devam ettiğini belirterek, Kremlin’in savaşın devamında istekli olduğu düşüncesini ifade etti.
Blinken, “Rusya’nın anlamlı barış görüşmeleri yapmakla ilgilendiğine dair herhangi bir kanıt görürsek, üzerine atlayan ilk kişi biz oluruz. Ne yazık ki Rusya’nın (barışla) ilgilendiğine dair sıfır kanıt görüyorum ve temel sorun bu.” diye konuştu.
Putin’in, “Ukrayna’dan daha uzun süre savaşmayı sürdürebileceğine ve Ukrayna’nın tüm destekçilerinden daha uzun dayanabileceğine inanmaya devam ettiğini” söyleyen Blinken, Rusya’nın bu düşünceden vazgeçirilmesinin “hayati önem taşıdığını” kaydetti.
Rus özel güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin ile Putin arasında yaşanan gerginliğe işaret eden Dışişleri Bakanı, “Bay Prigojin olsaydım çok endişelenirdim. NATO’nun açık kapılar politikası var, Rusya’nın açık pencereler politikası var.” dedi.