Gruenberg, Washington merkezli Peterson Milletlerarası İktisat Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, “Güçlü, yüksek kaliteli sermaye, ekonomik döngüler ve ekonomik gerilim devirlerinde bankacılık sisteminde dayanıklılığı artırmak için temeldir.” değerlendirmesinde bulundu.
Silikon Vadisi Bankası’nın (SVB) iflası ile başlayan piyasa inancı kaybına, sermayeyle ilgili soru işaretlerinin yol açtığına işaret eden Gruenberg, federal bankacılık kurumlarının bankaların sermaye, likidite ve ziyanı karşılama kaynakları dahil geçerli ihtiyati gerekliliklerini dikkatli bir formda gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Gruenberg, en az 100 milyar dolarlık varlığa sahip orta ölçekli ABD bankalarının beklenmedik gerilim durumunda kenara daha fazla sermaye koymak için yeni kurallarla karşılaşacağını tabir ederek, topluluk bankalarının bu çeşit kurallardan muaf tutulacağını lisana getirdi.
Federal kurumların yakın gelecekte yeni sermaye kuralları önereceğini kaydeden Gruenberg, fakat kuralların gelecek yıl ortasından evvel yürürlüğe girmesinin pek mümkün olmadığını kelamlarına ekledi.
ABD’de mart ayında SVB’nin iflası, 2008 global finansal krizinden sonra gerçekleşen en büyük banka iflaslarından biri olmuş, SVB’nin akabinde New York merkezli Signature Bank da iflas etmişti.
Mayıs başında da First Republic Bank, faiz oranlarındaki keskin yükselişin akabinde ABD’de 2 ay içinde iflas eden 3’üncü banka olmuştu.
Banka iflaslarının tekrar yaşanmasının önüne geçilmesi maksadıyla siyaset yapıcılar, bankaların kontrol ve sermaye yükümlülüklerinde sıkılaştırmaya gidilebileceğine yönelik açıklamalarda bulunmuştu.
