Gördüğü rekor seviyeler, altının gümüş ve bakır gibi diğer metallerden ayrıştığını gösteriyor.
Değerli metalin bu ayki performansı, gümüş ve bakırı geride bıraktı.
Altının bu ay yeni rekor seviyelere yükselmesi, hem gümüşü hem de bakırı toz içinde bıraktı. Sarı metal, enflasyona karşı korunma aracı niteliği ve merkez bankası alımlarıyla desteklenerek yükseldi. Bu süreç aynı zamanda endüstriyel metallere dair beklentilerle ilgili ipuçları da verdi.
Bu sefer farklı
MarketWatch’tan Myra P. Saefong’un haberine göre, Sprott Asset Management piyasa stratejisti Paul Wong, “Altın diğer emtialardan çok farklı bir dünyada. Merkez bankalarının ve devlet kurumlarının satın alma gücünü ve satın alma nedenlerini göz önüne aldığınızda, fiyatları daha da yukarı çekebilecek finansal araçlara sahip olmasının yanı sıra fiyata karşı neredeyse duyarsız kararlı alıcılara da sahip” diyor.
Perşembe günü, altın vadeli işlemleri, ons başına 2.456,40 dolar seviyesinde olmasıyla düşüş yaşadı. Fiyatlar Salı günü 2.467,80 dolarlık rekor seviyeye ulaştı ve Çarşamba günü tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.488,40 dolara yükseldi. Altın bugün yaşadığı düşüş sonrası şu an 2.422 dolar seviyesinde işlem görüyor.
Bu haftadan önce, 20 Mayıs’ta altın rekor seviyelere ulaşmıştı. O sırada gümüş vadeli işlemleri ons başına 32,426 dolara tırmanarak Ocak 2013’ten bu yana en yüksek seviyesini görmüş, bakır vadeli işlemleri ise pound başına 5,199 dolara yükselerek yeni rekor seviyeye ulaşmıştı.
Bu sefer ise durum farklı. Dow Jones Piyasa Verilerine göre, gümüş Perşembe gününe kadar aylık bazda yüzde 2,2 oranında daha yüksek işlem gördü ve en aktif vadeli işlem sözleşmelerine göre şu ana kadar yıl boyunca yaklaşık yüzde 26 oranında artış gösterdi. Perşembe günü ise bu yılın en yüksek seviyesinden yaklaşık yüzde 7 oranında düşüşle 30,22 dolarda kapandı.
Bakır HG00 ise Perşembe günü 4,28 dolar seviyesine yerleşti; rekor yüksek kapanışından neredeyse yüzde 18 ve aylık bazda yüzde 2,5 oranında düşüşle yıllık bazda yüzde 10 oranında artıda seyrediyor.
Yükselişin gerisinde kaldılar
RJO Futures Kıdemli Piyasa Stratejisti John Caruso, hem gümüş hem de bakırın, altının son dönemdeki yükselişinin kesinlikle gerisinde kaldığını söylüyor. Caruso, altını gümüş veya bakır gibi fiziksel bir meta olarak değil, bir para birimi olarak görüyor ve iki endüstriyel metalin çoğunlukla güneş panelleri ve yarı iletken çip imalatının yanı sıra elektrik şebekesinde kullanıldığını ve gümüş ve bakırın bu hafta ‘kesinlikle bu ticaretin sancılarını hissettiğini’ söylüyor. iShares Semiconductor borsada işlem gören fon SOXX, düne kadarki hafta içinde yüzde 6,6’lık bir düşüş yaşadı.
Schultze Asset Management‘ın kurucusu ve yönetici üyesi George Schultze, altının uzun vadede daha iyi performans gösterdiğini çünkü uzun süredir enflasyona karşı en iyi korunma aracı olarak görüldüğünü belirtiyor.
Bu arada gümüş ve bakırın endüstriyel uygulama alanları bulunuyor; gümüş piller ve elektrikli araçlar gibi ürünlerde kullanılıyor ancak bu aynı zamanda durgunluk durumunda bu metallere olan talebin azalabileceği anlamına da geliyor.
Bakır, Çin’de endüstriyel büyümenin daha yavaş olduğunu gösteren verilerin ardından önemli kayıplar yaşadı ve vadeli işlem fiyatları bu hafta yüzde 6,7 oranında düştü.
Catalyst Funds yatırım sorumlusu ve portföy yöneticisi David Miller, bakır ve gümüş fiyatlarının enflasyondaki artışlarla birlikte yükseldiğinin altını çiziyor ve “Ancak altın, enflasyon nedeniyle ve merkez bankalarının ABD Doları yerine ‘altını rezerv olarak kullanmak’ istemesiyle birlikte ‘ikili destek’ aldı” diyor. Miller, enflasyona tepki olarak tüm metal fiyatlarının muhtemelen zamanla artacağına, ancak ‘sadece altının onu rezerv olarak kullanan ülkeler için fayda sağlayacağına’ inanıyor.
Altının yükselişi
RJO Futures‘tan Caruso, altındaki yükselişte ‘çok sayıda faktörün rol oynadığını’ söylüyor. Caruso, borçlanma ve Hazine getirilerindeki düşüşün yanı sıra ABD Doları’nda son dönemde yaşanan düşüşe dikkat çekiyor.
Bu arada merkez bankalarının altına olan talebinin de güçlü olduğu görülüyor. Dünya Altın Konseyi’ne göre, 2023 yılında merkez bankalarından gelen altın talebi, 2022’de belirlenen rekor seviye olan 1.081,9 metrik tonun hemen altında, 1.037,4 metrik ton olarak gerçekleşti.
Sprott‘tan Wong, merkez bankaları ve devlet kurumlarının ‘uzun vadeli yönlendirici fiyat belirleyicileri’ olduğunu ve 2022’nin üçüncü çeyreğinden bu yana merkez bankalarının önceki on yıl ortalamasının 2,4 katı oranında altın satın aldığını ifade ediyor.
Öte yandan, yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarına ilişkin beklentiler de altın fiyatlarını etkiliyor.
Altının rekor yükselişinin arkasında ne olduğu sorulduğunda, Hallgarten madencilik stratejisti Christopher Ecclestone, bunun Trump’ın başkanlığı ihtimalinin yarattığı panikten başka bir şey olmadığını ve bazı yatırımcıların Cumhuriyetçi adayın seçimi kazanması halinde ülkenin durumundan duyduğu endişenin bir sonucu olduğunu söylüyor.
Ecclestone, güvenli bir liman ve taşınabilir bir zenginlik deposu olarak algıladıkları altına geçiş yapanların muhtemelen altın piyasasındaki geleneksel olmayan alıcılar olduğunu söylüyor.
Bu arada Wong, Trump’ın daha zayıf bir dolar politikası ile tarifeler ve vergi kesintilerinin enflasyona yol açtığını ve yüksek borç ve açıkların Hazine Müsteşarlığı üzerinde daha fazla strese yol açtığını açıkça ifade ettiğinin altını çiziyor ve bunun ‘altındaki yükseliş eğiliminin altından yatan en önemli nedenlerden bir olduğunu belirtiyor.
Geleceğe dair beklentiler
Altın bu yıl ikinci kez rekor seviyelere ulaşmış olsa da fiyatlardaki yükselişinin sona ermesi pek mümkün görünmüyor. Schultze Asset Management‘tan Schultze, “Altın ve diğer değerli metallerdeki güç muhtemelen devam edecek ve ralliye katılmak için çok geç değil” diyor.
Schultze, özellikle Fed’in faiz oranlarını düşürmeye başlamasıyla birlikte ‘ivme veren oyuncuların’ değerli metalleri muhtemelen yükseltmeye devam edeceğini ifade ediyor.
Aynı zamanda herhangi bir politikacının ABD’nin 35 trilyon dolarlık borç yükümlülüklerini zaman içinde geri ödemesinin neredeyse imkansız olacağını belirten Schultz, “Sonuç olarak, ABD Doları altın ve diğer değerli metallerin fiyatları karşısında uzun vadede değer kaybetmeye devam edecek” şeklinde konuşuyor.