Apel kavramı hem borsa ile hem de genel anlamda ticaretle ilgilenenlerin aşina olduğu kavramlardandır. Apel, ödeme çağrısı anlamına gelir. Özellikle anonim ortaklık süreçlerinde kullanılır. Bilindiği gibi anonim ortaklıklar tek borç ortaklığı şeklinde kurulur. Yani pay sahiplerinin tek bir borcu olur. Her bir pay sahibi, taahhüt edilen borcun kendisine düşen kısmını ödemelidir.
Ortaklıkların kurulması aşamasında ya da sermaye artırımı sürecinde nakdi sermaye taahhüt edilmişse pay bedelinin dörtte biri ortaklar tarafından ödenmelidir. Bu model genel kurul ya da sözleşmeler yoluyla daha yüksek bir oranda da saptanabilir. İşte apel çağrısı burada devreye girer. Bu çağrı ile ortaklıktaki pay sahiplerinin borçlarını ödemeleri hedeflenir. Türk Ticaret Kanunu’nda herhangi bir ortaklık neticesinde ortaya çıkacak hak ve yükümlülükler ayrıntılı bir şekilde tanzim edilmiştir. Bu çağrıda kanun koyucu tarafından ortaklık işlemlerinin sürekli ve kesintisiz devam etmesini sağlamak amacıyla geliştirilen bir ödeme yöntemidir. “Apel nedir?” sorusunu yanıtladıktan sonra ayrıntılara ve örneklere geçelim.
Apel,Türk Ticaret Kanunu’nun 406. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre ortaklık sözleşmesinde başka bir hüküm bulunmadığı takdirde ortaklar pay bedellerini ödemek durumundadır. Bu payların bedeli de ilan yoluyla istenir. Özellikle pay bedellerinin taksitle ödenmesi söz konusu olduğunda yönetim kurulu apel çağrısında bulunur. Bu çağrıyı alan katılımcılar, ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelidirler. Apel vermek ticari hayatta sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Apel İşleminin Önemi Nasıldır?
Ödeme çağrısı ortakların taahhütlerini yerine getirebilmeleri ve işleyişin devam etmesi için gerekli bir işlemdir. Bu çağrı neticesinde ortakların taahhüt ettikleri şekilde ödeme yapmaları gerekir. Örneğin sermaye borcu ortaklığı, kuruluş aşamasındaki ana sözleşmenin ve sermaye artırımında da iştirak taahhütnamesinin imzalanmasıyla doğar. Sözleşmede ya da taahhütnamede ne şekilde ödemesi gerektiği belirtilir. Nakit taahhüdü nakit yerine ayrı bir ödeme şekli ile ifa edilemez. Ayrıca bu çağrının ortaklar arasında eşitsizliğe neden olmayacak şekilde yapılması gerekir. Bazı ortaklara taahhütlerini yerine getirmeleri için ekstra zaman tanınmamalıdır. Yine sadece belli kişi veya gruplara yönelik apel çağrısı da gerçekleştirilemez.
Bu çağrı, şirket kurulurken veya sermaye artırımına giderken pay sahiplerinin sonradan ödemeyi veya taksitle ödemeyi taahhüt ettikleri tutarların ödenmesi için açılan bir ilandır. Bu ilanın nasıl yapılacağı da sözleşmelerde belirtilebilir. Çağrı bazen bir gazete ilanı yoluyla bazen de kararlaştırılan diğer yöntemlerle yapılır. Pay sahipleri bu çağrıdan sonra ödeme işlemlerini taahhüt ettikleri şekilde gerçekleştirmelidir. Ödemenin gerçekleştirilmediği durumlarda borç temerrüde düşer. Bu durumdada pay sahibi hakkında iskat yani çıkarma işleminin gerçekleştirilmelidir. Ayrıca yeni düzenlemeler ile birlikte, şirket kurulurken sözleşmede ödeme miktarları ve zamanlarına ilişkin hükümler yer alıyorsa apel çağrısına gerek kalmaz.