Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Akkuyu NGS hakkındaki iddialar ile ilgili “Akkuyu Nükleer AŞ, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk kurallarına göre çalışan bir Türk şirketidir.” açıklamasında bulundu.
Bakan Bayraktar, A Haber’de Akkuyu NGS ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akkuyu NGS ile ilgili bazı iddiaları anımsatılması üzerine Bayraktar, “Bu konunun iki veçhesi olduğunu düşünüyoruz. Birincisi konunun tam anlaşılmadığını veya anlaşılmak istenmediğini. Fakat Akkuyu NGS projesi 2010’da hükümetler arası anlaşma kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında akdedilmiş ve TBMM’de onaylanmış bir anlaşma kapsamında ki bugün TBMM’nin web sitesine girdiğinizde bu anlaşmaya kolaylıkla erişebilir, bütün maddelerini okuyabilirsiniz. Dolayısıyla son derece şeffaf, kamuoyunun önünde olan bir anlaşma.” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, Türkiye’nin AK Parti zamanında 21 yıl içerisinde çok önemli değişimlerin ve enerjide çok büyük bir dönüşümün gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “Yaklaşık 2,5 kat büyüyen bir enerji sektörümüz var. Buradaki yatırımların büyük çoğunluğu özel sektör eliyle, yerli ve yabancı yatırımcılar eliyle yapıldı. Orada yapılan bir doğal gaz santralinden, geçmişte yapılan bir kömür santralinden, rüzgar, güneş enerjisi santralinden hiçbir farkı yok bu yatırımın.” ifadelerini kullandı.
Akkuyu NGS’nin tamamen Türkiye’nin kontrolünde yürüyen bir proje olduğunun altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Akkuyu Nükleer AŞ, Türkiye Cumhuriyeti’nin vergi mevzuatına, hukuk kurallarına göre çalışan bir şirket, bir Türk şirketi. O çerçevede çalışan, onun ötesinde hükümetler arası anlaşma kapsamında da bizlere her konuda, hem iktisadi hem de güvenlik konularında fevkalade önemli haklarımızın olduğu ve tamamen Türkiye’nin kontrolünde yürüyen bir proje. Onun dışında nükleer güvenlik anlamında da düzenlemelere, uluslararası standartlara son derece uygun yürüyen bir projeden bahsediyoruz. Dolayısıyla art niyetli, açıkçası Türkiye’nin gelişimine, büyümesine bu kadar büyük bir katkı koyacak bu projenin sadece vatandaşın, kamuoyunun gözünde biraz itibarsızlaştırmaya çalışan bir adım. İnşallah bu projeyi önümüzdeki yıl devreye aldığımızda ümit ediyorum ki bu tartışmalar artık geride kalmış olur.”
“Nükleer santral yatırımı yapan başka ülkelerde böyle tartışmalar göremezsiniz”
Bayraktar, Türkiye’de Alman santralleri, Alman şirketlerin yaptığı yatırımların sonucu yapılan termik santrallerin olduğunu ve bunun gibi diğer yabancı yatırımı olan santrallerin de var olduğunu hatırlatarak, “Bu ülkelerin yabancı ülkelerde yatırımları var. Bugün İngiltere, Fransız ve Çin ortaklığındaki bir nükleer santrali yapıyor. Yani orada hiç böyle bir tartışma görmüyorsunuz ama Türkiye’ye gelince maalesef böyle çarpıtmak isteyenler oluyor. Sonuç olarak Akkuyu bir Rus yatırımıdır ama bir Türk şirketidir, kanunlara uymakla yükümlü bir şirkettir.” dedi.
“2024’te ilk reaktörden elektrik üretmeyi hedefliyoruz”
Akkuyu Santrali’nin çok büyük emeklerle bugüne kadar geldiğini ve önümüzdeki yıl ilk reaktörün elektrik üretmesini hedeflediklerini aktaran Bayraktar, “Ama orada 4 reaktör var biliyorsunuz. O 4 reaktörü de önümüzdeki 4 yıl içerisinde, yani 2028’e kadar, Türkiye Yüzyılı’nın bu ilk döneminde, bütün santrali tamamıyla devreye almayı hedefliyoruz. Buradan Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjinin yüzde 10’unu üretmeyi hedefliyoruz. Bu da çok önemli bir rakam. Hem de bu ihtiyacı karbonsuz olarak karşılayacak. Yani Türkiye’nin 2053 karbon nötr bir ekonomi olma noktasındaki hedefine de hizmet eden çok önemli bir adım.” diye konuştu.
Bayraktar, söz konusu hedefe ulaşmak için Türkiye’nin mutlaka Sinop’ta, Trakya’da yeni nükleer santralleri devreye alması gerektiğini ve bu kapsamda çalışmalara devam ettiklerini vurguladı.
Güney Kore, Rusya Federasyonu ve Çin ile konuya ilişkin görüşmelerin devam ettiğine değinen Bayraktar, “Dolayısıyla henüz netleşmiş, imza altına alınmış bir anlaşmamız yok ama bu 3 ülkeyle hem Sinop için hem Trakya için çok yoğun görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ülkemiz için bunlardan hem teknoloji transferi, yerlileştirme, yerli istihdam ve elbette ki en ekonomik, en rekabetçi elektrik fiyatıyla oluşabilecek projeye evet diyeceğiz ve bu çerçevede yürüyeceğiz.” bilgisini paylaştı.
“Bu kış için arz güvenliği ile alakalı herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz”
Bayraktar, önümüzdeki dönemde kış şartlarının sert geçme olasılığına karşın gerekli tedbirleri almış durumda olduklarını belirterek, “Özellikle doğal gazda, kışın biraz daha hassasiyet duyduğumuz bu alanda özellikle depolarımızı dolu bir şekilde kışa hazırlıyoruz. Onun dışında Türkiye’ye ilave gaz kaynaklarının gelmesi noktasında da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kış için arz güvenliği ile alakalı herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz. Bir sürpriz beklemiyoruz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin 1986’dan beri Rusya’dan gaz tedariki yaptığını ve sıkıntılı zamanlarda dahi bu gaz akışında hiçbir problem yaşamadığını hatırlatan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
“Ümit ediyorum diğer tedarikçilerimizle de hem Azerbaycan hem İran da yükümlülükleri kapsamında, gerek sıvılaştırılmış LNG tedarikçilerimizle de bir sıkıntı yaşamayız. Ama ciddi bir altyapı yatırımı yaptık. O altyapı sayesinde hem depolama kabiliyetimiz hem de LNG alma kabiliyetimiz, gazlaştırma kabiliyetimizin artmasıyla bir sıkıntı yaşamayacağımızı öngörüyorum. Elbette dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz.”