Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKNOFEST’te sergilenen Kızılelma’ya dikkat çekerek, “Şu arkanızdaki Kızılelma’nın kilogram değeri 100 bin dolar. Bizim ihracatın ortalama kilogram değeri 2 dolar bile değil” dedi.
TEKNOFEST etkinliğinin son gününe katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sergilenen Kızılelma’ya dikkat çekerek, Kızılelma’nın kilogram değerinin 100 bin dolar olduğunu belirtti.
Ankara’da Etimesgut Havalimanı’nda düzenlenen ve 30 Ağustos- 3 Eylül tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) sona erdi. Etkinlik alanında düzenlenen kapanış törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar katıldı. Etkinliğin son günü yağmura rağmen yoğun ilgi gördü.
Bakan Kacır: TEKNOFEST kuşağı daha adil bir dünyayı mümkün kılacak
Burada konuşan Bakan Kacır, cumhuriyetin 100’üncü yılında başkent ile buluşturdukları TEKNOFEST ile Ankara tarihinin en büyük organizasyonuna imza attıklarını belirterek, “Çok mutluyuz, çok gururluyuz. Bayraktar’la, Akıncı’yla, Anka’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Gökbey’le, Tayfun’la, Hisar’la, Siper’le hep birlikte bir kez daha gururlandık. Solo Türk’ün gökleri yırtan sesiyle titredi içimiz, Türk yıldızlarının gökyüzünü süsleyişi oldu neşemiz. TEKNOFEST kuşağının hayalleri, heyecanları, coşkuları gerçekleştirdikleri ile iliklerimize kadar hissettik umudu. ‘Allah’ın izniyle Türk gençliği bizimle oldukça, milli teknoloji hamlesine tutundukça sırtımız yere gelmez’ dedik. Yalnızken kendimiz adına değil yeryüzü adına da daha ümitliyiz şimdi. Biliyoruz ki, inanıyoruz ki yolun sonu aydınlık. Biliyoruz ki, inanıyoruz ki Türk gençliği, TEKNOFEST kuşağı daha adil bir dünyayı mümkün kılacak. Türkiye kuvvetli oldukça dünya huzur bulacak” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek: Teknolojinin hemen hemen tamamı millileştirildi
Bakan Şimşek ise, “Türkiye yapabilir, başarabilir. Aslında bugün TEKNOFEST’te gördüğümüz bu. Türkiye’de TEKNOFEST’ler sayesinde bir özgüven patlaması var. 7’den 70’e bütün vatandaşlarımızın bilime ve teknolojiye olan aşkını yansıtıyor artık. ‘TEKNOFEST’ deyince inovasyon, yüksek teknoloji, savunma sanayi ve müreffeh Türkiye akla geliyor. Şu arkanızdaki Kızılelma’nın kilogram değeri 100 bin dolar. Bizim ihracatın ortalama kilogram değeri 2 dolar bile değil. İşte muhteşem başarı ortada. Onun için bu bir ekosistem meselesi. Ekosistem meselesinden kastettiğim şey şu; çocuklarımıza merakı, bilim aşkını aşılayan bir festival var. Burada üniversitelerimiz var. Burada savunma sanayinden tutun bütün diğer alanlardaki şirketlerimiz var. Bir araya geliyoruz ve birlikte öğreniyoruz, tasarlıyoruz. Bakın buradaki ürünlerin en önemli farkı ne biliyor musunuz; az önce söylediğim normal ihracatımızın önemli bileşenleri ithalata dayalı. Halbuki buradaki tasarım milli bir tasarım. Burada üretim milli. Ve bunun içindeki teknolojinin hemen hemen tamamı millileştirildi. Bu çok önemli. Çünkü tam bağımsız Türkiye ve müreffeh Türkiye’nin yolu tabii ki üretimden geçiyor, ihracattan geçiyor. İşte TEKNOFEST üretimin, ihracatın önemli motorlarından biri haline geldi. Ben emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
Bayraktar: 1 milyonu aşkın başvuru sadece bir rakamdan ibaret değil
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar ise, TEKNOFEST Ankara’nın 6 yıl içinde gerçekleştirdikleri 8’inci TEKNOKFEST olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
Her TEKNOFEST adeta bir çağlayan gibi büyüdü, gürül gürül aktı. Bu yıl tam 1 milyonu aşkın gencimiz umutları, hayalleri ve projeleriyle teknoloji yarışmalarımıza başvurdu. 1 milyonu aşkın başvuru sadece bir rakamdan ibaret değil. Bu başvurular aynı zamanda tam bağımsız geleceğimiz ve yarınlarımız demek. Bu başvurular aynı zamanda medeniyetimizin geçmişinde olduğu gibi insanlığa etik ve ahlaki değerleriyle yapacağı katkının da müjdesi. Güneş yüzlü kardeşlerimizle birlikte dünyaya, insanlığa verecek daha çok müjdemiz var. Milli teknoloji hamlesini, TEKNOFEST’i barış dolu bir dünya ve kardeşçe yaşayan bir insanlık inşa etmek için yapıyoruz. İnşallah buradaki genç kardeşlerimizle inşa edeceğimiz yeni dünyada birbirimizden uzaklaşmak yerine dostça bir arada olacağız. Kadim medeniyetimizin adalet, merhamet ve iyilik değerleriyle kuracağımız bu gelecek için her zorluğu da birlikte aşacağız. Bundan sadece 80 yıl önce Etimesgut’ta, bu meydanda kurulan Türk Hava Kurumu uçak fabrikası; aklı, fikri dışarıdan olan zihniyetin engellemeleriyle göz göre göre iflas ettirildi. Tıpkı Nuri Demirağ’ın eserlerinin yok edildiği gibi. Ama güzel bir atasözümüz var; yiğit düştüğü yerden kalkar. Şimdi Türk mühendislerinin geliştirdiği milli ve özgün hava araçlarımızla, SİHA’larımızı gururla dünyanın her bir köşesine ihraç ediyor, dünyanın imrendiği projelere imza atıyoruz.