Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumunu yaptığı 1 trilyon 119 milyar lira büyüklüğündeki Ek Bütçe kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen ek bütçe teklifinin sunumunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yaptı.
Yılmaz şunları söyledi:
“Küresel düzeyde sürmekte olan yüksek enflasyon, tedarik zincirindeki aksaklıklar, emtia fiyatlarındaki dalgalanma Rusya ve Ukrayna savaşı ve son olarak yaşadığımız deprem felaketi makro ekonomide görünüm ve varsayımlarda ciddi değişimlere yol açmıştır.”
Yılmaz, küresel gelişmelerin yanısıra 6 şubat depremlerinin kamu harcamalarında ciddi artışa neden olduğunu ifade etti.
Deprem harcamaları 762 milyar lirayı bulacak
Depremle ilgili sadece merkezi bütçeden 762 milyar lira harcama yapılacağını söyleyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle şubatta yaşadığımız asrın felaketinde depremin izlerini silmek için ivedilikle başladığımız çalışmalar kamu harcamalarında ciddi artışlara neden oldu. 104 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu gelişmeler gelir beklentilerimizi gider harcamalarımızı ve ihtiyaçlarımızı değiştirmiştir. Bu yıl sadece merkezi yönetim bütçesinden depremle ilgili harcamamız 762 milyar lirayı bulacaktır”
Kabul edilen teklifle Cumhurbaşkanlığına 1 trilyon 119 milyar lira ek bütçe sunulması ön görüldü.
Ek bütçede en büyük pay AFAD ile Hazine ve Maliye Bakanlığına ayrıldı.
Türk sermayesi yurt dışına doğrudan yatırım projelerini hızlandırdı… 5 ayda kaynak için 2 milyon dolar transfer edildi.
Küresel yatırımcıların Türkiye’de tesis kurma ya da satın alma, çağdaşlaştırma, üretim yapma yoluyla yaptıkları teknoloji transferi, ihracat imkanları yaratarak milli gelir büyümesine katkı yapan doğrudan sermaye yatırımı girişleri azalırken, Türk sermayesinin yurt dışına göçü hızlanıyor.
Türk sermayesi yurt dışına doğrudan yatırım projelerini hızlandırdı… 5 ayda kaynak için 2 milyon dolar transfer edildi.
Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi verilerine göre, karşılığında vatandaşlık verilmesinin de etkisiyle son yıllarda hızlı artış gösteren yabancıların Türkiye’de gayrimenkul satın alımı için getirdikleri döviz girişleri hariç tutulduğunda, bu yılın ilk beş ayında, yabancı doğrudan yatırım girişi 2,4 milyar dolarla, aynı dönemde Türk sermayesinin yine doğrudan yatırımlar için ülke dışına çıkardığı döviz hacmiyle yaklaşık aynı düzeyde kaldı.
Buna göre, yüksek düzeyde döviz açıklarının oluştuğu ulusal ekonomide dış kaynak ihtiyacı had safhaya çıkarken, doğrudan yatırımlar cephesinde çıkan Türk sermayesi, giren yabancı sermayeyi yakaladı.
5 AYDA 2 MİLYAR 92 MİLYON DOLAR
Dünya gazetesinden Naki Bakır’ın haberine göre Türk sermayesinin yurt dışına doğrudan yatırım için kaynak transferi, ocak-mayıs döneminde 2 milyar 92 milyon dolar oldu, 88 milyon dolarlık tasfiye düşülünce net transfer 2 milyar 4 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu yatırımlar, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 24,5 artış gösterdi.
Bu dönemde Türk firmaları yurt dışındaki grup şirketlerine kredi ve geri ödeme olarak da 377 milyon dolar aktardı. Böylece Türk sermayesinin doğrudan yatırımlar kapsamında beş ayda yurt dışına çıkardığı toplam kaynak (Net varlık edinimi) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,3 artarak 2 milyar 381 milyon dolar oldu.
YABANCILARA KONUT SATIŞI
Küresel yatırımcıların aynı dönemde Türkiye’ye doğrudan sermaye yatırımı için getirdikleri net kaynak ise tasfiyeler düştükten sonra 2 milyar 181 milyon dolar olurken, buradaki grup şirketlerine 245 milyon dolarlık kredi kullandırımları da dahil edildiğinde 2 milyar 426 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu dış kaynak girişi geçen yılın aynı dönemindekinin yüzde 17,1 altında kaldı.
Ülke ekonomisine; cari açığın sağlıklı finansmanının yanı sıra yeni teknoloji girişi, üretim, istihdam ve ihracatta artışlar gibi kalıcı katkıları olan doğrudan sermaye yatırımlarının aksine, satın alma için para getirilen bir seferlik paranın katkısından ibaret kalan yabancıya gayrimenkul satışları ile elde edilen kaynak ise beş ayda 1 milyar 958 milyon dolar oldu.
Gayrimenkul alımları da dahil edildiğinde yabancıların Türkiye’de toplam varlık edinimi, diğer deyişle Türkiye’nin “net yükümlülük oluşumu” beş aylık dönemde 4 milyar 384 milyon dolar oldu. Bu hacmin yüzde 44,7 ile yaklaşık yarısı, Orta Doğu kökenliler başta yabancılara konut satışlarından sağlandı.
NET DÖVİZ GİRİŞİ 2 MİLYAR 3 MİLYON DOLAR
Türklerin yurt dışına doğrudan yatırımları, yabancıların gayrimenkul de dahil Türkiye’ye doğrudan yatırım girişlerinden düşüldüğünde, beş ayda Türkiye ekonomisine net döviz girişi 2 milyar 3 milyon dolar oldu.
Bu da yaklaşık olarak gelen toplam kaynağın gayrimenkul kısmına denk. Buna göre, beş ayda 37,7 milyar dolara ulaşan cari işlemler açığının finansmanında, konut satışları hariç tutulduğunda, doğrudan yatırımlar cephesinden gelen net katkı sadece 45 milyon dolar oldu.
BEŞ AYDA 2 MİLYAR 92 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Türk girişimcilerin, ocak-mayıs döneminde doğrudan yatırım için yurt dışına kaynak aktardığı ülkelerin başında 549 milyon dolarla ABD geldi. Beş ayda yurt dışına yapılan brüt 2 milyar 92 milyon dolarlık yatırımdan bu ülke yüzde 26,2 pay aldı.
Yatırım tutarında bu ülkeyi 456 milyon dolar ve yüzde 21,8 payla Hollanda, 213 milyon dolar ve yüzde 10,2 payla İngiltere, 148 milyon dolar ve yüzde 7,1 payla Birleşik Arap Emirlikleri, 115 milyon dolar ve yüzde 5,5 payla Almanya izledi. Bu beş ülkeye yapılan doğrudan yatırımlar, anılan dönemde Türklerin toplam sermaye transferinin yüzde 71’ini oluşturdu.
EN ÇOK YATIRIM GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE
Bu dönemde Türkler, 706 milyon dolarla en çok gayrimenkul faaliyetleri sektörüne yatırım için dışarı sermaye transfer etti. Bu sektörü, 506 milyon dolarla yine hizmetler alanında bankacılık/finans ve sigortacılık sektörü izledi.
Hizmetler sektörü toplamda 1 milyar 539 milyon dolarla yatırımlardan en çok payı aldı. Aynı dönemde Türkler, yurt dışına madencilik yatırımları için 349 milyon, imalat sanayii yatırımları için 170 milyon, tarım yatırımları için de 2 milyon dolarlık kaynak aktardılar.