Enflasyon yarışı başladı. Yılın son bilançosu, aynı zamanda faiz artırımlarının ve enflasyonun talep kesici etkilerinin sonuçlara yansıyacağı ilk finansallar olacak.
Ekonomim ‘den Serap Sürmeli’nin haberine göre, enflasyon yarışı başladı. Yılın son bilançosu, aynı zamanda faiz artırımlarının ve enflasyonun talep kesici etkilerinin sonuçlara yansıyacağı ilk finansallar olacak. Esas faaliyet karlarını enflasyonun üstünde artırabilen kâr makineleri şöhretler yolunu adımlarken, geride kalanlar arasından yılın kara koyunları seçilecek.
BIST-100 endeksi bu yıl yeniden ayağa kalktı ve son 12 ayda neredeyse yüzde 80’lik artışla kaybettiği zeminin çoğunu telafi etti.
Hisse senetlerinin yılın üçüncü çeyreğindeki geniş toparlanmasına büyük ölçüde yön veren artan faiz oranları ve enflasyonun ilk etkileriydi. Ancak yılın son çeyreği adına bu bir başlangıç değil bir son.
Faiz artırımlarının talep kesici etkilerinin hissedileceği ve genele yayılan parlak tabloların yerini nispeten zayıflamış finansal sonuçlara bırakacağı yeni bir enflasyon yarışının kapısı aralandı.
Hesaplarımıza göre, yılın son çeyreğinden geriye doğru 12 aylık yıllıklandırılmış enflasyon yüzde 49,37’lerde. Ve bu hesaba göre, BIST-100 endeksi içerisinde finansallarını açıklayan şirketlerden sadece 48’inin esas faaliyet kârını yıllık enflasyonun üzerinde artırdığı görülüyor. Bu erken üçüncü çeyrek uyarısı, liderlerin, yıkılanların ve sürprizlerin değişen hikâyelerine dair bir fragman gibi.
İşte tam bu noktada esas faaliyet kârlarını enflasyon karşısında destekleyebilen ve sürdürebilen şirketler için rakiplerine hükmetme şansı ortaya çıkacak. Bu durum hisselerin hedef fiyatlarında da yukarı yönlü revizyonları beraberinde getirecek. Bir kısmı önceki düşük performansları nedeniyle daha yüksek bir sıçrama yapacak ve bu da onların toparlanma hareketine zemin sağlayacak. Bazıları ise yatırımcıların bu şirketlerden harika şeyler beklemesi nedeniyle toparlanacak. İçlerinden birkaçı belki de daha fazlası ise rakipleri şöhretler yolunu adımlarken yılın kara koyunları ilan edilecek. Şaşırtıcı gerçek, hepsi için anahtar arka planın esas faaliyet kârlarıyla bir şekilde bağlantılı olması. Bunun için önce bir grup uzmandan üçüncü çeyrek sonuçlarıyla birlikte esas faaliyet kârlarını enflasyonun üzerinde artırabilen şirketleri listelemelerini istedik. Ardından, aralarında yılın son çeyreğinde de esas faaliyet kârlarını artırmaya devam edeceklerine inandıklarını bir kez daha filtrelemelerini talep ettik.
UZMAN GÖRÜŞLERİ ŞU ŞEKİLDE:
INVESTAZ ARAŞTIRMA VE STRATEJİ BİRİM MÜDÜRÜ MEHMET BİLAL BİRCAN
YARIDAN FAZLASI ESAS FAALİYET KÂRI ARTIŞINDA ENFLASYONUN ALTINDA KALDI
Toplam piyasa değerinin 11 trilyon TL’yi ve yatırımcı sayısının 8,2 milyon kişiyi geçtiği borsaya yatırımcının ilgisi devam ediyor. Son dönemde borsada volatilite artmış olsa da orta ve uzun vadeli yükseliş trendinin devam ettiği görülüyor. 5 yıllık CDS’ler tarafında da yaşanan gerileme piyasalarda beklentileri pozitif yönde destekliyor. Diğer yandan her ne kadar jeopolitik risklerin gölgesinde kalmış görünse de 3. çeyrek fi nansallarının genel olarak beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi iyimserliği artırmakta. Birçok şirket 3. çeyrek fi nansallarını açıkladı. BIST-100 endeksi içerisinde fi nansallarını açıklayan şirketlerden 42’sinin esas faaliyet kârını yıllık enfl asyonun üzerinde artırdığı görülmekte. Bilindiği üzere esas faaliyet kârı, bir şirketin ana faaliyet alanından elde etmiş olduğu kârı göstermektedir. Dolayısıyla şirketlerin istikrarlı büyümelerini sürdürebilmeleri için esas faaliyet kârındaki artış önem arz etmekte. Bu kapsamda enfl asyonist ortamın devam ettiği mevcut durumda şirket fi nansallarında reel büyüme olup olmadığı da göz ardı edilmemeli. Esas faaliyetlerinden kâr etmesi, şirketlerin net kârını desteklerken, uzun vadeli sürdürülebilir kârlılık açısından da esas faaliyet kârının önemli olduğu unutulmamalı. Esas faaliyet kârı yıllık bazda enfl asyonun üzerinde artış gösteren BIST-100 içerisindeki ilk 10 şirket arasında; Otokar, Pasifi k GYO, Karsan Otomotiv, Alfa Solar Enerji, Vestel Beyaz Eşya, Vestel, Kardemir (D), Türk Traktör, Akçansa ve CW Enerji bulunuyor. Sektörel bazda dayanıklı tüketim, otomotiv, ilaç ve sağlık, çimento, perakende ticaret ve enerjinin öne çıktığını görüyoruz. Yılın ilk 9 ayında şirket fi nansallarında yaşanan esas faaliyet kârındaki artışın yıl sonu fi nansallarında da devam etmesi beklenebilir. Böyle bir durumda esas faaliyet kârını enfl asyon üzerinde artırarak öne çıkması muhtemel şirketleri; Akçansa, Aselsan, Coca Cola İçecek, Çimsa, Ford Otosan, Karsan Otomotiv, Otokar, Türk Traktör, Vestel ve Vestel Beyaz Eşya şeklinde sıralayabiliriz. Yıl sonu fi nansallara yönelik beklentiler dikkate alındığında kârlılığını ve esas faaliyet kârını enfl asyon üzerinde artırmasını beklediğimiz şirketlerden Akçansa, Coca Cola İçecek, Türk Traktör ve Vestel Beyaz Eşya ise orta ve uzun vade için portföylere eklenebilir.
A1 CAPİTAL GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BAKİ ATILAL
FAVÖK KÂRLILIĞINI NET KÂRA YANSITABİLEN HİSSELER SEÇİLMELİ
EBITDA bir firmanın finansal durumunun uluslararası anlamda karşılaştırılabileceği bir göstergedir ve bazı dezavantajlara sahip olsa da firmanın kazanç potansiyeli ile ilgili bazı fi kirler verir. Hatta bir şirket için devir veya yatırım gibi bir durum söz konusu ise o şirketin değerini belirlemek için büyük bir önem taşır. Açıklanan mali tablolara baktığımızda FAVÖK yaratmada sadece 146 şirket yıllık enflasyonun üzerinde başarılı olmuş gözükmektedir. Burada güçlü yurt içi talepten yararlanan sektörler bunu finansallarına da yansıtabilmişler. Yılın ilk dokuz ayında güçlü yurt içi talep ve fiyatlama kabiliyetleri ile otomotiv ve beyaz eşya sektörü, bilişim ve teknoloji sektörü, çimento ve enerji sektörü ön plana çıkmışlardır. Bu sektörlerdeki şirketler operasyonel faaliyetlerinin kârlı olduğunu ve maliyetlerini etkin bir şekilde yönettiğini açıkladıkları verilerle yatırımcılarına göstermişlerdir. Yılın son çeyreğine baktığımızda TCMB’nin faiz artırımları talep kesici tedbirlilerinin etkilerinin görülmesini beklediğimizden 2023 3. çeyrekteki neredeyse genele yayılan parlak tablolar yerine çeyrek bazlı zayıflamış sonuçlar beklemekteyiz. İşte bu nokta da yatırımcıların FAVÖK yaratma kabiliyetlerini düşük ya da kontrollü finansman gideri yazarak FAVÖK kârlılığını net kâra yansıtabilen hisseleri seçmeleri gerekmektedir. Tek seferlik gelirler, düşük vergi gideri veya efektif vergi geliri yazabilecek sürprizli hisselerden ziyade, yılın son çeyreğinde; havacılık, çimento sektörünü ve gıda enflasyondaki yükselişle birlikte gıda perakendecilerinin kârlılıklarını enflasyon üzerinde artırmalarını beklemekteyiz. Bu doğrultuda; THY, Pegasus, Türk Traktör, TOFAŞ, Akçansa, Çimsa, Türkiye Sigorta, Koç Holding, Enerjisa, Coca-Cola, Turkcell, BİM, Migros, Şok Marketler ön plana çıkardığımız şirketlerdir.
ALB MENKUL ARAŞTIRMA ANALİSTİ A. DENİZ YAĞBASAN
TALEP ESNEKLİĞİ DÜŞÜK OLAN ŞİRKELER GELECEK DÖNEMDE ÖNE ÇIKABİLİR
Son 2 yıllık süreçte şirketler her ne kadar ciro ve kârlılık büyümesi ile öne çıksa da bu büyümenin en önemli etkileri arasında enflasyonda yaşanan yükseliş yer aldı. 2023 yılının Eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 61,53 seviyesinde gerçekleşti. Bu finansal dönemde özellikle esas faaliyet kârının enflasyon üzerinde artış göstermesi dikkat ettiğimiz en önemli hususlar arasında yer almaktadır. Borsa İstanbul’da 2023 3. çeyrek finansallarının sonuna geldik. Genel anlamda pozitif bir finansal dönem geçirdik. Havacılık ve sigorta sektörleri başta olmak üzere bankacılık, perakende, otomotiv ile kimya sektörü, genel anlamda esas faaliyet kârlarındaki artışla enflasyonu yendi ve beklentilerin üzerinde kâr açıkladı. Bu sektörlerin içerisinde kârlılık artışı ile öne çıkan şirketler ise Eczacıbaşı İlaç, Borusan Mannesmann, Boğaziçi Beton Sanayi, Karsan Otomotiv, Türk Traktör ve Akçansa oldu. Hali hazırda geçtiğimiz haftalarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından enflasyon raporunda açıklanan yıl sonu enflasyon beklentisi, yukarı yönlü revize edilerek yüzde 65’e yükseltildi. 2024 yılı enflasyon beklentisi de yüzde 36 olarak revize edildi. Enflasyondaki yükseliş ve buna bağlı olarak atılan sıkılaşma adımları, sanayi şirketlerini kârlılıkları üzerinde genel anlamda olumsuz bir seyir olmasına neden olurken; sigorta ve banka sektörleri kredi büyümesinin gerileme göstermediği dönemde yüksek faiz ortamından pozitif etkilenmektedir. Yüksek faiz ortamı her ne kadar sanayi şirketlerinin büyük bir çoğunluğunu negatif yönde etkilese de talep esnekliği düşük olan şirkeler gelecek dönemde öne çıkabilir. Talep esnekliği düşük olan şirketlerin en başında gıda perakende sektörü gelmektedir. Bunun beraberinde iletişim, enerji ve ulaştırma gibi sektörler de yer almaktadır. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz sektörlere ait şirketlerde, hem gelecek dönemde beklenen nakit akışları hem de gelecek F/K ve FD/FAVÖK beklentisinin, geçtiğimiz döneme göre iskontolu olan şirketleri öne çıkarıyoruz. Bu paralelde havacılık sektöründe Türk Hava Yolları ve TAV Havalimanları’nda gelecek 12 aylık beklentimiz, sırasıyla 393,70 TL ve 181,40 TL olarak öne çıkmaktadır. Gıda Perakende sektöründe ise Şok Marketler hissesinin gelecek dönemde hem enflasyon hem de endeks üzerinde performans gösterebileceğini beklemekteyiz. Bu paralelde şirket için 101,30 TL hedef fi yat öngörüyoruz. Coca Cola hissesinde ise 572,00 TL hedef seviye olarak takip edilebilir. İletişim sektöründe ise Turkcell hissesini beğeniyoruz ve 79,80 TL hedef fi yat ile takibimizde yer alıyor.
İNFO YATIRIM ARAŞTIRMA STRATEJİSTİ ÇAĞLAR TOROS
YIL SONU EN ÇOK KONUŞACAĞIMIZ KONULARDAN BİRİ ENFLASYON MUHASEBESİ OLACAK
Yılın 3. çeyreği baz alındığında eylül ayında TÜFE, yaklaşık yüzde 5 olan konsensüs beklentilerin altında yüzde 4,75 oranında artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE ağustos ayındaki yüzde 58,94 seviyesinden eylül ayında yüzde 61,53 seviyesine yükseldi. Gıda enflasyonu yıllık bazda yüzde 72,86 seviyesinden yüzde 75,14 seviyesine, çekirdek enflasyon ise yüzde 64,85 seviyesinden yüzde 68,93 seviyesine yükseldi. Okulların açılması ile eğitim tarafına gelen zamlar, giyim, sigara ve alkoldeki fi yat artışları ve kur tarafının yukarı yönlü hareketi sonrası eylül ayında enflasyon yukarı yönlü tetiklendi. Temmuz- Eylül dönemi aylık bazda kümüle enflasyon yaklaşık yüzde 23 oldu. Ekonomilerde fi yat seviyesinin hızlı yükselmesinin şirket kârlılıklarına olumlu olarak yansıyacağı beklentisi Borsa İstanbul’da geçmiş tarihlerde de fiyatlanmıştı. Burada doğal olarak enflasyon sepetinde ağırlığı yüksek olan, yani hane halkı harcamalarında önemli yer tutan sektörler (temel gıda ve içecekler, konut giderleri ve kira, ulaştırma, lokanta ve oteller, giyim) ve bu harcamalardan pay alan şirketler öne çıkıyor. Ancak enflasyon sepetinde yüksek paya sahip olarak, endeksteki yükselişte başı çeken alanlarda faaliyet göstermek de tek başına yüksek enflasyondan olumlu faydalanabilmek için yeterli değil. Özellikle bilanço dönemine yaklaştığımız bu dönemde iş modeli, maliyet yapısı, yapılan fi yat artışlarının maliyetlerle karşılaştırmasını yapmakta gerekiyor. Bu bilanço döneminde de yukarıda anlattığım gibi bir bilanço dönemi geçirdik. Belki Ortadoğu savaşının gölgesinde kalan bir dönem oldu ama bilançolardaki ana konu kur ve enflasyon oldu. Enflasyonun cirolara yansıması ile belki de rekorların konuşulduğu bir bilanço dönemini geride bıraktık ama 2023’ün sonunda en çok konuşacağımız konuların başında enflasyon muhasebesi olacaktır. Türkiye tarihinde ikinci kez enflasyon muhasebesi uygulamaya hazırlanıyor. Gelir kaybı endişesiyle yeniden ertelenmezse 2023 yıl sonu mali tabloları enflasyon muhasebesine göre düzenlenebilir. Borsada yılın son çeyreği ile birlikte şirketler mali tablolarında önemli değişikliklere yol açabilecek bir döneme girdiler. Yeni bir erteleme yapılmazsa 31 Aralık 2023 tarihli bilançolarda enflasyon muhasebesi uygulanacak. Türkiye’de enflasyon muhasebesinin şartları aslında 2021 yılında oluşmuştu. Ancak o dönem enflasyon muhasebesinin uygulanmasını 2023 yıl s onuna ertelemişti. Son finansal veriler ışığında esas faaliyet kârlarındaki artışla enflasyonu yenebilen, yıl sonu finansal sonuçlar itibarıyla kârlılığını artıracağını düşündüğümüz şirketler arasında temel gıda ve içecek, Anadolu Efes, BİM, Coca-Cola, Migros, gayrimenkul yatırım ortaklıklarında yıl sonu değerlemelerle birlikte Emlak Konut, Torunlar, aracı kurumlardaki kredi geliri ve yüksek hacim ile İş Yatırım, çimentoda Boğaziçi Beton, ulaştırmada yolcu trafik sayılarındaki yükseliş, hava sıcaklıklarının etkisi ile sonbahardaki turizm sezonu ve kurdaki artış ile THY, TAV Havalimanları, Pegasus, bankacılık da İş Bankası, Yapı Kredi, otomotivde talebin öne çekilmesi ile Doğuş Otomotiv, Ford Otosan, TOFAŞ, giyim perakende maliyet yönetimini iyi yapan Mavi’nin ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz. BİM, Mavi, TAV Havalimanları takip listemizde kalmaya devam ediyor.
DİNAMİK YATIRIM MENKUL DEĞERLER ARAŞTIRMA UZMANI CEYHUN YAVAŞ
2024 YILINDA ENERJİ, İNŞAAT, GIDA VE ULAŞIM SEKTÖRÜ ÖN PLANDA OLMAYA DEVAM EDECEK
Enflasyon muhasebesinin konuşulduğu şu günlerde enflasyonu yenebilen yani gerçekten şirketine yaptığı iş bazında değer katmış olan şirketlerin bir adım daha öne çıktığını söyleyebiliriz. Faaliyet kârlılıklarının enflasyonu yenebilmesi tabii ki önemli bir kalem olmakla birlikte bazı bileşimlerin de bunun yanında yer alması yatırımımızı geniş vadeye yayabileceğimizin en iyi göstergelerinden bir tanesidir. Faaliyet kârlılığının sektörel bazda desteklenmesi, sürdürülebilmesi ve beklentilerin de bu şekilde oluşması. Bu durum hisselerin hedef fi yatlarında da yukarı yönlü revizyonları beraberinde getiriyor. 2023 yılı 3.çeyrek finansallarının da açıklanmasının ardından Türk Traktör, Logo Yazılım, Aselsan, Otokar, Tav Havalimanları, Pegasus, Otokar, Coca- Cola, Koç Holding, Migros, Alarko Holding, Anadolu Efes ve Anadolu Grubu Holding şimdilik aldığımız notlar olarak ön plana çıkıyor. 2024 yılında enerji, inşaat, gıda ve ulaşım sektörünün ön planda olmaya devam edeceğini düşünüyoruz ve bunun yanına enflasyon muhasebesini faktörünün eklediğimizde ise borçluluk oranları yüksek olan şirketlerin bir adım daha ön plana çıkacağı kanaatindeyiz. Bu noktada gıda sektörü adına Ülker’de uzun yıllar süren borçluluğundaki azalma trendiyle beraber küresel ısınmaya bağlı olarak gıda sektörüne yönelik ilginin artacağını düşünüyoruz. Ayrıca buraya hem enerji yatırımları hem de enflasyonu finansallarına hızlı yansıtması adına Migros’u da ekleyebiliriz. Bu kategorilere Holding bazında katılan Anadolu Grubu ve Alarko Holding’i de eklemek gerektiği görüşündeyiz. Havacılık sektörüne baktığımızda ise, 2023 yılındaki olumlu sektörel gelişmelerin pandemiye ilişkin endişeler ve jeopolitik risklerin de etkisiyle baskılandığını gözlemledik. Ancak buna rağmen Pegasus’un bilançosunun artıya geçmesi, yatırımlarına devam etmesi ve bunlardan kar elde etmesi ve TAV Havalimanları’nın da iskontolu işlem görmesiyle takip listemizde olmaya devam ediyor. Bu hisselerin yanı sıra makroekonomik koşulların düzeldiği, öngörülebilir finansal kararların alındığı bu dönemde, bankacılık ve finansal hizmet sektörünü de notlarımıza eklemeyi faydalı buluyoruz. Özel bankacılıkta özsermaye karlılığını yüzde 60’lara taşıyan Yapı Kredi Bankası ön plana çıkarken, bunun yanına banka kökenli finansal kiralama ve faktoring şirketlerini portföylerimize ekleyebiliriz. Enerji sektöründe agresif büyüme kaydeden Galatawind, potansiyelini fi yatlarına henüz yansıtamamış olan Aksa Enerji ve Aydem Yenilenebilir Enerji tercih de edilebilir.
İNTEGRAL YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ SEDA YALÇINKAYA
PETKİM FAVÖK’ÜNÜ YÜZDE 550 ARTIRDI
3. çeyrek dönemde kâr marjları yüksek güzel bilançolarla karşılaşıyoruz. Esas faaliyet kârı ile net kâr arasındaki mesafede tek girişlik kalemler ya da yatırım faaliyetlerinden gelirler, vergi gelir/gideri gibi kalemlerin net kârı olumlu veya olumsuz etkilediğini izliyoruz. Bu dönemde odaklandığımız yer FAVÖK’ünü enflasyon üzerinde artıran şirketler oldu. Şimdiye kadar gelen bilançolarda 3. çeyrek sonuçlarını geçen yılın 3. çeyreği ile karşılaştırdığımızda Petkim FAVÖK’ünü yüzde 550 artırdı. Sırasıyla Otokar, Pasifi k Gayrimenkul, İskenderun Demir ve Çelik, Eorıpen Endüstri, TAV Havalimanları, THY şeklinde bu liste devam ediyor. FAVÖK’ünü artıran ve 4. çeyrekte de enflasyon oranı üzerindeki performansı devam ettirecek BIST-100 şirketleri arasında ASTOR, Aselsan, TAV Havalimanları, Migros, Coca-Cola, Anadolu Grubu, Anadolu Efes, Alarko Holding, Doğuş Otomotiv, Cw Enerji, Say Yenilenebilir Enerji, Enerjisa, Turkcell, Türk Telekom ve Koç Holding olmasını beklemekteyiz.
MİDAS YATIRIM ARAŞTIRMA YUSUF KILINÇ
OTOMOTİV, ULAŞTIRMA, DAYANIKLI TÜKETİM VE ENERJİ ÖN PLANA ÇIKAN SEKTÖRLER
2023 yılı 9 aylık kümülatif esas faaliyet kârını önceki yılın aynı dönemine göre yıllık TÜFE oranı (%61,36) üzerinde artırabilen 30 şirket arasında en çok artıran ilk 5 şirket sırasıyla Eczacıbaşı İlaç, Alfa Solar Enerji, Borusan Mannesmann, Karsan ve Türk Traktör olarak karşımıza çıkıyor. İnceleme metoduna göre otomotiv, ulaştırma, dayanıklı tüketim ve enerji ön plana çıkan sektörler arasında görülüyor. Mevcut sektörlerde talebin korunduğu, maliyetlerin azaldığı ve büyüme ivmesinin devam ettiği senaryoda şirketlerin 2023 4. çeyrekte de esas faaliyet kârını artırmaya devam edebileceği düşünülebilir. Yalnızca geçmiş verilerden yola çıkarak bahsedilen şirketlerin avantaj sağlayabileceği ve olmayan şirketlerin baskılanacağı çıkarımını yapmak yeterli bir bakış açısı olmayacaktır. Şirketler üzerinde detaylı araştırma yapmak daha sağlıklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
YATIRIM FİNANSMAN ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ SERHAT KAYA
TÜPRAŞ’TAN 3. ÇEYREKTE 21,3 MİLYAR TL NET KÂR
TUPRS 3. çeyrek döneminde 21,3 milyar TL net kâr ve 27,3 milyar TL FAVÖK elde ettiğini açıkladı. Açıklanan rakamlar net kâr için piyasa beklentilerinin %15 üzerinde, FAVÖK için ise beklentilerin %8 üzerinde gerçekleşti. Yüksek rafi neri marjları ve yılın ilk yarısına göre artan kapasite kullanım oranı, şirketin kârlılığında önemli iyileşmeye yol açtı. Diğer yandan işletme sermayesi değişiminden kaydedilen yaklaşık 18 milyar TL’lik iyileşmenin de katkısıyla, Tüpraş’ın net nakit pozisyonu 10 milyar TL’den 53 milyar TL seviyesine yükseldi (yaklaşık 1,9 milyar USD). Kârlılık tarafında güçlü performans piyasada beklenirken, nakit akışı performansı bu çeyrekte olumlu anlamda fark yarattı. Net rafi neri marjı 3. çeyrek döneminde geçen çeyreğe göre varil başına 9,8 dolardan 19 dolar seviyesine yükseldi ve neredeyse geçen seneki 20 dolar seviyesindeki zirve seviyesine yaklaştı. Stok etkisi hariç net rafi neri marjı da geçen çeyreğe göre 8,1 dolardan 17,8 dolar seviyesine yükseldi. Bu yükselişte özellikle orta distilat (dizel ve jet yakıtı) ürün grubunda marjların sert artışı etkili oldu. Dizel ürün marjı 3. çeyrek ortalaması 31.5 dolar olarak gerçekleşti (2Ç döneminde 17 dolar seviyesindeydi). Benzin ürününde marjlar da ilk 9 aylık dönemde istikrarlı ve güçlü kalarak 20 dolar seviyesinin üzerinde seyretti. 4Ç’ye girerken dizelde arz açığı ve yüksek marjların devam ettiği, fakat benzinde oluşan arz fazlası ise marjların gerilediği gözleniyor. Şirket Yönetimi 2023 yılı için rafi neri marjı beklentisini tekrardan sene başındaki seviyeye revize ederek 10-11 dolardan 11-12 dolar bandına yükseltti.
YAPI KREDİ BANKASI’NIN 3 ÇEYREK KONSOLİDE OLMAYAN NET KÂRI TAHMİNLERİN ÜZERİNDE
YKBNK’ın 3. çeyrek sonuçları ile birlikte net kâr beklentimizi 68.7 milyar TL seviyesine yükseltirken, (özsermaye kârlılığında %43’e denk gelmekte) hisse senedi için hedef fiyatımız 18.4 TL’den 24.6 TL’ye arttırdık.
Yapı Kredi Bankası 3 çeyrek konsolide olmayan net kârı tahminlerin (YFt: 17,8 milyar TL, piyasa beklentisi: 17,9 milyar TL) oldukça üzerinde 24,6 milyar TL (çeyreklik +%114, yıllık +%52) olarak açıklanmıştır ve bu rakam 3 çeyrek %66 (2. çeyrek: %34) özkaynak kârlılığına işaret etmektedir. Tahminimizdeki sapmanın temel nedeni olan net faiz gelirleri 24,2 milyar TL’ye (2. çeyrek: 8,3 milyar TL, YFt: 18,4 milyar TL) yükselen TÜFE’ye endeksli gelirler ve artan TL kredi mevduat makasıyla 27,7 milyar TL’ye (çeyreklik +%264, yıllık +%34, YFt: 22 milyar TL) yükseldi. 415 milyon TL (2. çeyrek: pozitif 1,6 milyar TL, YFt: 450 milyon TL) swap maliyetine rağmen, artan net faiz gelirleriyle net faiz marjı 2. çeyrekteki %5,3 seviyesinden %5,6 seviyesine yükseldi. Diğer taraftan, kambiyo kârlarındaki normalleşmeyle ticari kâr çeyreklik %59 daralmayla 5,7 milyar TL’ye (YFt: 3,8 milyar TL) geriledi. Komisyon gelirleri yıllık %154 artışla 9,8 milyar TL’ye (YFt: 8,4 milyar TL) yükselirken faaliyet giderleri %106 artış ile 11,5 milyar TL’ye (YFt: 11,8 milyar TL) yükseldi. Varlık kalitesi tarafında, negatif net donuk alacak girişiyle donuk alacak oranı %3,7’den %3,4’e geriledi. Provizyon giderleri çeyreklik %53 daralmayla 3,9 milyar TL’ye (yıllık -%384, YFt: 3 milyar TL) gerilerken, net risk maliyeti 9A23’te 31bp olarak gerçekleşti. SYR ve Ana SYR oranları sırasıyla %17,8 ve %15,8 olarak gerçekleşti. Ayrıca banka yönetimi 2023 net faiz marjı (%5 ve üzeri), ücret gelirleri büyümesi (%90 üzeri), özkaynak kârlılığında (%30 üzeri) yukarı yönlü risklerin ve toplam risk maliyetinde (yaklaşık 100bp) aşağı yönlü risklerin altını çizdi.
ASELSAN’IN 3. ÇEYREK NET KÂRI BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE
Aselsan 3. çeyrek fi nansal sonuçlarında 4,4 milyar TL net kâr açıkladı (yıllık net kâr büyümesi %124). Açıklanan net kâr piyasa beklentisi olan 3,2 milyar TL’nin %37 üzerinde gerçekleşti. Yaklaşık 1,5 milyar TL seviyesinde kaydedilen net kur farkı gelirleri ve 0,3 milyar TL seviyesindeki net vergi geliri bu çeyrekte net kârın beklentilerin üzerine çıkmasında yardımcı olmuştur. Aselsan’ın 3. çeyrek faaliyet kârı ise (FAVÖK) 3,1 milyar TL seviyesindeki piyasa beklentisine yakın olarak 2,8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti (yıllık artış %97). FAVÖK marjı bu çeyrekte bir önceki çeyreğe göre 5,8 puan gerileme kaydederek %25,5’ten %19,7 seviyesinde gerçekleşti (beklenti: %24,5). Her ne kadar faaliyet kâr marjı bir miktar beklentinin altında olsa da, bu etki beklenti üzerinde gelen ciro performansı ile telafi edildi. Piyasa beklentisi 12,5 milyar TL olan 3. çeyrek ciro rakamı 14,0 milyar TL olarak gerçekleşti (yıllık büyüme %103). İlk 9 ay toplamında ise TL bazında ciro büyümesi %81 olurken, toplam ciro 1,4 milyar USD’ye ulaştı (2022 yılı aynı dönem: 1,1 milyar USD). Bu sene Aselsan yeni sözleşme imzalarında da oldukça kuvvetli performans gösterdi ve 2023 yılbaşından bu yana 4 milyar USD tutarında yeni sipariş anlaşması imzaladı. Böylece şirketin toplam sözleşme büyüklüğü 10,8 milyar USD seviyesine yükseldi (2022 yıl sonu: 8,2 milyar USD). Şirketi yönetimi 2023 yılı için büyüme beklentisini %65 ve üzeri olarak korudu ve FAVÖK marjı beklentisini %24 üzeri olarak teyit etti (ilk 9 ay: %22,3). Bilanço tarafında ise Şirketin net borç seviyesi 3. çeyrek döneminde bir önceki çeyreğe kıyasla hafi f artışla 13,9 milyar TL’den 14,7 milyar TL’ye yükselirken, Net Borç/ FAVÖK rasyosu ise 1,2x seviyesinde sabit kalmıştır. Hisse senedi için olumlu görüşümüzü açıklanan fi nansallar sonrası korurken, son dönemde jeopolitik gelişmelerin etkisiyle oluşan konjonktürün ASELS hisse fi yatını destekleyeceğini düşünüyoruz.
TURKCELL 3. ÇEYREKTE GÜÇLÜ FİNANSAL GÖRÜNÜMÜNÜ KORUDU
Turkcell 3. çeyrekte konsensüs tahmini olan 3,9 milyar TL’nin üzerinde yıllık %129 artışla 5,5 milyar TL net kâr açıkladı. 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi kaynaklı bağış ödemesine (1,8 milyar TL) rağmen, daha düşük vergi ve fi nansman giderleri bu çeyrekte net kârın beklentileri aşmasında öne çıktı. Net satışlar 3. çeyrekte tüm segmentlerin güçlü performansı sayesinde yıllık bazda %77 artarak 26 milyar TL’ye yükseldi. Turkcell Türkiye›nin satış gelirleri (konsolide gelirlerin %79’u) güçlü net abone kazanımı performansı ve enfl asyonist fi yatlama sayesinde yıllık %84,5 artışla 20,4 milyar TL’ye yükseldi. Mobil tarafta, faturalı abone sayısı 26,7 milyona yükselirken (ç/ç 392 bin net abone kazanımı), ön ödemeli abone sayısı 11,5 milyona yükseldi (ç/ç 193 bin net abone kazanımı). Mobil ARPU (bileşik) geçen yılın yüksek baz etkisine karşın yıllık bazda %87,0 artarak 159,7 TL’ye yükseldi. Sabit genişbant tarafında, 3. Çeyrekte net abone kazanımı fi berde çeyreksel bazda 48 bin, IP TV’de ise 31 bin olarak gerçekleşti. Bireysel Fiber ARPU yıllık bazda %63,1 artarak 164,1 TL’ye yükseldi. Toplam fi ber abone içindeki 12 Aylık kontratların payı geçen yılki %25 seviyesinden 3. çeyrekte %59’a ulaştı. Uluslararası operasyonlarda, satış gelirleri 3. çeyrekte yıllık %75,4 artışla 2,9 milyar TL›ye yükselirken, FAVÖK aynı dönemde yıllık %74,4 artışla 1,5 milyar TL›ye ulaştı. FAVÖK 3. çeyrekte piyasa beklentisi olan 11,2 milyar TL’ye kıyasla yıllık bazda %88 artışla 11,5 milyar TL’ye yükseldi. FAVÖK marjı yıllık bazda 2,5 puan artarak %44,1›e ulaştı. Enerji ve ara bağlantı maliyetlerindeki iyileşme bu çeyrekte artan personel giderlerini dengeledi. Bilanço tarafında, şirketin düzeltilmiş net borcu 2. çeyrekteki 23,4 milyar TL’den 3. çeyrekte 22,5 milyar TL’ye (TFŞ Kredi Portföyü hariç) düştü. Buna bağlı olarak Net Borç/FAVÖK oranı 2Ç23’teki 0,8x seviyesinden 3. Çeyrekte 0,7x seviyesine hafi f bir iyileşme gösterdi. 3. Çeyrekte itibariyle şirketin net döviz pozisyonu 145 milyon dolar uzun pozisyona ulaştı (2. çeyrek 23: +84 milyon dolar). Sonuçların ardından, yönetim 2023 yılı için gelir büyümesi beklentisini yaklaşık %71’den yaklaşık %73’e, nominal FAVÖK beklentisini ise yaklaşık 37 milyar TL’den yaklaşık 39 milyar TL’ye yükseltti. Öte yandan, operasyonel yatırım harcamaları/satışlar beklentisi %22 civarında korundu. TCELL’in enfl asyonist fiyatlama, mobil tarafta artan turizm etkinliğine de bağlı olarak güçlü abone kazanım performansı, fi ntech operasyonlarında büyüme, Global Tower’ın halka arzına ilişkin haber akışları ve cazip değerleme çarpanlarıyla öne çıkmaya devam etmesini beklemekteyiz. TCELL hisse senetleri için 85 TL/hisse hedef fi yatımız ve Endeks Üzeri Getiri tavsiyemiz bulunmaktadır.