A1 Capital Yatırım tarafından hazırlanan günlük bültende, piyasalar mercek altına alınıyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan,dün açıkladığı enflasyon raporunda, “Kalıcı fiyat istikrarına ulaşana kadar politika duruşumuzu sürdürerek enflasyonu tahmin ettiğimiz patikaya düşürecek ve orta vadede ekonomimizi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız.” dedi.
Enflasyon raporuna faiz artırımlarına yönelik devam sinyali gelirse borsanın buna vereceği tepki nasıl şekillenir?
Böyle bir sinyal gelmedi, hatta % 45 faizin yeterli olacağı parasal sıkılaştırmayı devreye sokmaya çalışıyoruz ki, 45 daha fazla anlam taşıyabilsin açıklaması duyduk. TCMB, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artıracağından piyasanın likidite açısından kendine bağımlı olmasını tercih etmektedir. Politikaya güven ve gidişatın bekledikleri seviyede gerçekleşmesi Borsa için önemli ve yukarı yönümüzün devamını sağlayacak bir etmen.
Sıkılaşma adımlarının yıl boyunca artırılarak devam edeceği yönündeki bir sinyal, mevduat tarafını güçlendirerek borsa üzerinde yeni bir baskı oluşturur mu?
Enflasyon görünüm raporunda genel olarak mesaj açıkça şahin: Karahan, enflasyonda “belirgin bir bozulma” olması durumunda para politikasının daha da sıkılaştırılabileceğini söyledi. Merkez Bankasının aylık enflasyonun beklentilerinden kötü gerçekleştiği durumda ve ileriye dönük beklentilerde sapma olması durumunda gerekli sıkılaştırmayı ( aylık eğilim 2,5 / 1,5 bandında ilerlememesi durumunda) yapacak ama böyle durumda bile hedefe ulaşabilecek para politikası araçlarını kullanacaklarını belirttiler. Bunun en yakın örneği olarak da; Son ZK düzenlemesi ile ( bankalara faiz verilmesi) mevduat faizlerinin yükselmesine imkan sağlanması verebiliriz.
KKM çözülmeleri kaynaklı olduğu düşünülen TL Likidite bolluğunun devam etmesi faizlerin 2023 yıl sonundaki %45-50 bandına yükselmesine imkan vermese de %40 bandına yakınsandıkça eğilimin mevduata kayması normal karşılanabilir ki zaten mevcut durumda da para, para fonlarına ve DTH’lara kaymıştı. Sabit getiri müşterisi zaten borsaya zaman zaman ilgi gösterir ve mevcut durumda borsamıza olumsuz bir katkısı olmaz hatta enflasyon hedefi doğrultusunda sıkı para politikasının devamı mevduat faizlerinin düşmesi ile birlikte borsaya ilginin artmasına yardımcı olacaktır.
Muhtemel bir faiz indiriminin başlamasına yönelik takvimde bir gecikme söz konusu olabilir mi?
TCMB Başkanı Karahan’ın, başta ücret ve gıda fiyatlarındaki artışlar olmak üzere ek baskıların oluşacağını kabul ederken, para politikasının “önceden öngörülenden daha uzun süre” sıkı tutulacağını vurgulaması ile TCMB erken faiz indirimine zaten ihtimal vermiyor. Enflasyon patikasına göre faiz indirimlerinin başlaması için en iyi senaryo 4Ç24 gibi görünüyor
Yeni başkan atanması faiz indirim beklentimizi ve projeksiyonumuz değiştirmemiştir. Bizim beklentimiz Ekim ayı ile birlikte 25’lerlik indirimlerle 2024 toplamında 75 baz puanlık indirim şeklinde. Sıkılaştırma ve sadeleştirme politikasının devam etmesi, global Merkez Bankalarının faiz indirimlerine yılın 2 çeyreğinde başlayacağının beklenmesi ile birlikte bizde not artımları ve yabancı fonların gelmeleri kur ve enflasyonda rahatlamaya imkan verecektir düşüncesi buradaki ana etmenlerimizdir.
Yine bir cuma kararnamesi ile MB Başkanı görevinden alındı. Bu durum Sizce yabancı yatırımcının bekleme süresini uzatır mı?
Yabancı yatırımcılar bu değişikliğe çok çabuk reaksiyon verdiler ve bilgilendirme notu geçtiler. Ortak noktaları bizim beklentilerimiz le paralel ki bunlar da; Ani liderlik değişiklikleri yatırımcılar için rahatsızlık yaratsa da, yeni TCMB Başkanını dezenflasyon ve lira için olumlu, yeniden şekillenen PPK’nın muhtemelen daha şahin olacak, enflasyonla mücadele için para ve maliye politikaları arasında daha fazla koordinasyon sağlayabilecek ve de en önemlisi Mehmet Şimşek’in desteğiyle atanması olarak görmeleri’dir. Sonuç olarak Seçim sonrası demişlerdi seçim sonrası geleceklerdir bekletişinde bir değişiklik ön görmüyoruz.
Yatırımcıya 31 mart seçimlerine kadar nasıl bir portföy dağılımı önerirsiniz? Hangi enstrümanlara hangi ağırlıkta yer verilmeli? Neden?
Yabancıların tahvile olan ilgisi ve Gecelik swap piyasasının bize gösterdiği ve kısa vade tahvil faizleri %43 bandına ulaşmasınından dolayı tahvil getirilerinin cazip olduğunu düşünmekte ve Tahvil bonoya da( ÖST dahil) %25 pay vermekteyiz. Yatırımcılar bu oranı isterlerse eurobond/ eurobond fonu tarafında da kullanabilirler.
FED ve ECB’nin beklenenden çok daha erken faiz indirimlerine başlamasının beklenmesi ve jeopolitik riskler ons altında sert yükselişlere neden oldu ve altına yönelik beklentilerinden öne çekilmesine neden oldu ve biz de portföyün %10’ini altından oluşturduk.
Yabancı teknoloji hisse senetlerine %15 ağırlık verirken, Bıst tarafında ise %50 ağırlık vermekteyiz. Öz kaynak karlılığının güçlü seyri ve güçlü risk kontrolü ile TSKB ve hızlı düzelen TL kredi spredleri, güçlü tahsilatlar ile YKBNK’yı, yüksek gıda enflasyondan ve enflasyon muhasebesinden olumlu etkilenecek aynı zamanda defansif olan MGROS ve BIMAS’ı, Ford’un Avrupa’daki hafif ticari araç satışlarının yaklaşık %75’ini üretmesi ve kamyon iş kolunun vaad ettileriyle FROTO, güçlü ihracat payı ve yüksek temettü beklentimizle TTRAK, yolcu gelirlerinin normalleşmeye girmesine rağmen güçlü operasyonel sonuçlar düşük borçlanma oranıyla THYAO, SunExpress ve Pegasus İzmir dış hat trafiğindeki büyümeye ile Almatı katkısı ile TAVHL , güçlü mobil arpu büyümesi ve fiyatlama ve de düşük borçluluk ile TCELL, Kentsel dönüşümle güçlü talep ve fiyatlama , enerji maliyetlerindeki gerileme,düşük klinkerli ürünlerin toplam satış hacmindeki payının artması ile AKCNS, İştiraklerden güçlü temettü ve NAD’a göre potansiyel yüksek iskonto ile KCHOL ve SAHOL beğendiğimiz hisseler olmaktadır.