Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (FED) Eylül ayında gerçekleştireceği para politikası toplantısında faiz indirimi yapmasını bekliyor. Wall Street’in dev bankalarından JPMorgan, FED’in bu adımını, işgücü piyasasındaki zayıf verilere dayandırarak para politikasını gevşeteceğini öngörüyor. Banka analistlerine göre, FED faiz indirimleri konusunda kademeli duruşunu terk etmek zorunda kaldı.
ABD ekonomisinde işgücü talebinin yumuşaması, işsizlik oranının artması ve üretkenlikteki düşüş, FED’in faiz indirimlerine yönelik tutumunu hızlandırdı. JPMorgan analistleri, bu durumu “garip bir kombinasyon” olarak tanımlıyor ve ABD’nin resesyona girme riskinin arttığını, ancak finansal piyasalarda istihdama yönelik iyimserliğin sürdüğünü belirtiyor.
FED Başkanı Jerome Powell, Jackson Hole’da yaptığı açıklamalarda, faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızının ekonomik veriler, gelişen ekonomik görünüm ve risk dengesine bağlı olacağını belirterek, önümüzdeki aylarda faiz indirimlerinin gelebileceğine dair net sinyaller verdi. Bu açıklamalar, Powell’ın geçmişteki temkinli duruşundan farklı olarak, FED’in risk algısında bir değişim yaşandığını ve istihdam koşullarının daha fazla gevşememesi gerektiğini doğruluyor.
JPMorgan analistleri, FED’in yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını bekliyor. Bu yıl FED’in sadece üç para politikası toplantısı kaldığı için, analistler FED’in daha küçük 25 baz puanlık indirimlerden vazgeçerek, en az bir toplantıda 50 baz puanlık bir indirim yapacağını öngörüyor.
Piyasa beklentileri de JPMorgan’ın projeksiyonları ile örtüşüyor. CME FedWatch göstergesine göre, vadeli piyasalardaki yatırımcılar, FED’in Aralık ayına kadar 75-125 baz puan arasında faiz indirimi gerçekleştireceğini tahmin ediyor. Eylül ayında 25 baz puanlık bir indirim beklenirken, 50 baz puanlık bir indirim olasılığı daha düşük görülüyor.
JPMorgan analistleri, mevcut istihdam piyasası belirsizliğinin yakın gelecekte faiz indirimlerini netleştirdiğini ve gelecek yıl için olasılıkları genişlettiğini belirtiyor. Bu belirsizliklerin çözülme şekline bağlı olarak, ABD ekonomisinin resesyona girme riski artabilir ve bu da FED’in en az 300 baz puanlık kümülatif bir faiz indirimine yol açabilir. Ayrıca, finansal piyasalardaki geçiş sürecinde başka alanlarda da gevşeme hızlandırılabilir.
JPMorgan raporunda, erken parasal gevşemenin, arz tarafındaki olumlu gelişmelerle birleşerek, gelecek yıl işgücü talebinin yeniden hızlanmasına katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.