Gaziantep’te düzenlenen ve üç gün sürecek olan HORASİS Global Vizyon Toplantısı’nda Kovid’den yapay zekaya, yeşil dönüşümden karbon izine kadar birçok konu masaya yatırılıyor. Bunlardan biri de Dünya Ekonomik Görünümü başlıklı oturum oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım ve AB’den Bretton Woods Committee İcra Direktörü Emily Slater küresel enflasyonun artmasını ve önümüzdeki yılları değerlendirdi.
MERKEZ BANKALARI GLOBALE BAKAR
Slater bu dönemde IMF ve Dünya Bankası’nın kredileriyle krize destek çıkması gerektiği belirtirken enflasyonun düşürülmesinde merkez bankalarının sadece yerel şartlara göre planlama yaptıklarını, globale bakmadıkları için enflasyonda düşüş sağlamanın zor olduğunu dile getirdi.
DÜNYA ENFLASYONLA YAŞAMAYA ALIŞMALI
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Konukoğlu ise dünyanın bundan böyle belirli bir oranda enflasyonla yaşamaya alışması gerektiğini belirtti. Baskıyla enflasyonu bir şekilde aşağı çekildiğini anlatan Konukoğlu, bu sefer en küçük olayda enflasyonun patladığını anlattı. Kovid’den sonra dünyanın her yerinde enflasyonun arttığını belirten Konukoğlu bunun nedenini ise arz dengesinin bozulması olarak açıkladı. Konukoğlu şunları söyledi:
“Bunu toparlamak için bir süreç gerekiyordu ama Rusya-Ukrayna savaşı çıktı. Dilimin ucuna geliyor, söylemek istemiyorum ama, her ekonomik buhrandan sonra orta çıkan bir olay var, dünya savaşı. Salgın hastalıklardan sonra oluşan savaşlar var. İnşallah dünya liderleri buna dur derler. Bazı ülkelerin kendi hırsları uğruna bu savaşları çıkarmalarına müsaade edilmemeli.
2024 yılı Avrupa için daha zorlu geçecek. Avrupa’nın 2024 yılında ekonomisini toparlayacağı düşüncesinde değilim. İhracatımızın yüzde 50’si Avrupa’ya. Avrupa yavaşladığı an biz burada aç kalıyoruz. 2024 zor ve sancılı geçecek. Ama 2025’in olacağına inanıyorum.
İnşallah dünya bir felakete sürüklenmez. Yeşil dönüşümle, karbon ayak izinin azaltılmasıyla dünyayı yaşanır bir hale getirmeliyiz. Önümüzdeki süreçte Çin’in Tayvan’a saldırmayacağının garantisi var mı? Durumu biz ne kadar düzeltirsek düzeltelim birisi çomak soktuğu zaman her şey tersine dönüyor. İnşallah korktuğumuz başımız gelmez.”
ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Yıldırım ise asıl 2024 sonrasının nasıl kurgulanması gerektiğine bakılması gerektiğini belirtti. Atatürk’ün “Yurtta Sulh dünyada sulh” sözünü hatırlatan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savaşların olduğu, insan kıyımının olduğu, yeni bir soğuk savaş dönemine girdik. Böyle bir dünyada ne üretim güvenliğinden, ne üretim azlığından bahsedemeyiz. Dünyada adil paylaşımında söz edeceksek BM gibi dominant kurumları kendini check etmesi gerekir. Herkesin elindeki benzin bidonunu geriye koyması gerekiyor. Ortadoğu ile ABD arasında çok uzak mesafeler var ama bir kıvılcımın ormanı yakması da anlık bir olaydır.
Herkes “Yurtta sulh dünyada sulh” sözünü gerçekleştirmek için çalışacak
Ülke sınırı kalmadı artık. Ama bu bir patlamanın da sebebi olabilir. O nedenle barış ve huzurun daimi tesis edilmesi gerekiyor. Yangın ne kadar evimizden uzak olsa bile mahallemize sıçramayacağını kimse bilemez. Sanayinin gelişmesi, yeşil dönüşüm, yapay zeka, bunlar çok önemli şeyler ama hepsinden önce insanları barış ve huzur içinde yaşayacağı bir dünya olmadığı sürece yapacağız şeyler hiç ifade etmeyecek.”
BOLLUK VE REFAH İÇİNDE HAYAT OLMAYACAK
Kileci ise şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte bence bolluk içinde refah içinde hayat olmayacak. Sürekli bir ekonomi içerisinde tasarruf içerisinde sürekli bir kontrol içerisinde olmamız gerekiyor. Bunca zaman bunu yapmadığımız için kredimizi tüketmiş olduk. Eskisi gibi bir yaşamı hayal etmemek lazım. Ama enseyi de karartmamak lazım. Ama toplumsal davranarak egoist davranmayarak bundan sonraki hayatımızı daha iyi hale getirebiliriz. Beşeri sermayeye önem vermeliyiz, insanların eğitimine emek harcamalıyız.”