İletişim Başkanlığı tarafından, Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümü dolayısıyla “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılı” adlı kitap hazırlandı. Kitapta, Kıbrıslı Türklerin haklarının tanınması için adil ve eşitlikçi çözüm yolları değerlendiriliyor.
Takdim yazısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaleme aldığı kitap, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna Kadar Tarihsel Arka Plan”, “Ada’da Rum Zulmü”, “Türk Basınında Kıbrıs Barış Harekatı”, “1974 Barış Harekatı’ndan Günümüze Müzakereler”, “İki Devletli Çözüm Modeli” başlıklı 5 bölümden oluşuyor.
Kıbrıs Türk toplumunun maruz kaldığı derin acıların unutulmamasını amaçlayan kitapta Türkiye ile KKTC’nin Kıbrıs meselesine yönelik yeni vizyon ve çözüm önerilerine yer veriliyor.
Kıbrıs meselesinin ortaya çıkışı, Yunanistan’ın Enosis planı, Zürih ve Londra Antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunun anlatıldığı kitapta ayrıca Ada’da Rum zulmü, Rum toplumunun Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması yönündeki istemi, Akritas Planı, 1963 Kanlı Noel Olayları, 1964 Birleşmiş MilletlerGüvenlik Konseyi kararı, Kıbrıs Türklerine yönelik süregelen saldırılar ve 1974 Kıbrıs Barış Harekatı da ele alınıyor.
Birleşmiş Milletler müzakere süreci, zirve anlaşmaları, çalışma notları, Butros Ghali’nin “Fikirler Dizisi”, 1975’te kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1983’te ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 1997 müzakere süreci, Annan Planı, Kıbrıs Rum tarafının AB üyeliği ve 2004–2024 müzakere sürecinin derlendiği kitapta, iki devletli çözüm modeli de tartışılıyor.
“20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermiştir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitabın takdim yazısında, 1963 Kanlı Noel’inden 1974 Barış Harekatı’na kadar yaklaşık 11 yıllık sürenin, Kıbrıs Türkleri için baskı ve eziyet ile geçen çok zor bir dönem olduğunu ifade etti.
Ada için Enosis hayali kuranların, barış ve huzuru yok ederek Kıbrıs Türklerine zulmettiklerini anımsatan Erdoğan, kendi imzaladıkları uluslararası antlaşmalara bile uymayan Enosis hayalperestlerinin her türlü zulmüne rağmen Kıbrıs Türkü’nün direniş azmi gösterdiğini ve Türkiye’nin Garanti Antlaşması’ndan doğan hak ve yükümlülükleri çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin yanında yer aldığını belirtti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türk ordusu, 50 yıl önce mücahit kardeşlerimizle beraber başlattığı harekatla Ada’ya barış, istikrar, demokrasi ve huzur getirmiştir. 20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermiştir. Bu tarih aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının eşit siyasi statüsünün ve egemenlik haklarının da sembolüdür. Tamamen yok edilmek istenen Kıbrıs Türkleri, günümüzde kendi bayrakları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çatısı altında, huzur ve güven içinde yaşamaktadır.”
“Kıbrıs meselesi Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmalı”
Kıbrıs meselesinin çözümü için Kıbrıs Türk tarafının, yarım asrı aşkın süre boyunca her türlü çabayı gösterdiğine fakat müzakerelerden sonuç alınamadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türkleri, zulmü bildikleri halde hiçbir zaman intikam amacında olmamış, uzlaşıdan ve müzakereden kaçmamışlardır. Kıbrıs Adası’nda huzurun temini ve korunması için her uluslararası platformda, açık görüşlülükle taraflarla bir araya gelmiş, müzakerelerde barış yanlısı tutumlarını sürdürmüşlerdir. Gayemiz, 1974’te getirilen barışın kalıcılığını temin etmek ve barış içerisinde yaşamanın yollarını aramak olmuştur.
KKTC’nin varlığı ve Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarları gözardı edilerek bir çözüme ulaşılması mümkün değildir. Fakat maalesef Ada’nın güneyinde kendini Kıbrıs’ın tek sahibi ve hakimi olarak gören zihniyet, varlığını halen sürdürmektedir. Ana vatan Türkiye, Kıbrıs Türklerinin varlığının, refahının ve güvenliğinin daima garantörü olacaktır. Kıbrıs Türklerine yönelik gayriinsani ve hukukdışı ambargonun kaldırılması; Ada’da Kıbrıs Türkleri için eşit uluslararası statünün ve eşit egemenliğin teyit edilmesi için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılında yayımlanan bu kitap aracılığıyla, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünden tüm dünyaya yaptığım tarihi çağrıyı tekrarlamak istiyorum: ‘Gelin Ada’daki gerçeklere daha fazla sırtınızı dönmeyin ve KKTC’yi bir an evvel tanıyın.’
Uluslararası toplumu, bunu kabullenerek KKTC’nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Kıbrıs meselesinin Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması, oldukça mühimdir.”
Erdoğan, böylesine anlamlı bir yıl dönümü dolayısıyla hazırlanan kitaba emeği geçenleri tebrik ederek, Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçikleri ve mücahitleri rahmetle, gazileri de şükranla andığını kaydetti.