Bank of America, 3. çeyrek kazanç çağrılarındaki ipuçlarının S&P 500 şirket kârlarının patlamak üzere olduğunu gösterdiğini öne sürüyor.
Bank of America, yöneticilerin 2025’te şirket kârlarının artacağını gösteren üçüncü çeyrek kazanç çağrılarında ileriyle dönül olumlu ipuçları sunduğunu belirtiyor.
Dip kelimesi kullanımı arttı
Insider’dan Matthew Fox’un haberine göre, Bank of America stratejisti Savita Subramanian, paylaştığı notta, S&P 500 şirketlerinin üçte birinden fazlasının sonuçlarını bildirmesiyle kazanç çağrılarında ‘dip’ kelimesinin kullanımının arttığının altını çiziyor.
Subramanian, “Şirketler, mal ve üretimdeki zayıflık nedeniyle yaklaşık iki yıldır zayıf bir talep ortamında faaliyet gösteriyor. Ancak en kötüsünün geride kalmış olabileceğine dair işaretler görüyoruz” diyor.
‘Zayıf talep’ ifadesi son 2 yılın dibinde
Bank of America, üçüncü çeyrek kazanç çağrılarının dökümlerini taradığında ‘dip’ kelimesinin kullanımında bir önceki yıla göre yüzde 56’lık bir artış olduğunu gözlemiyor. Notta ayrıca, ‘zayıf talep’ ifadesinin de son iki yılın en düşük seviyesine düştüğü ve bunun da üretim ekonomisindeki döngüsel şirketler için iyi bir işaret olduğu belirtiliyor.
Subramanian, “Tarihsel olarak, ‘dip’ ifadelerindeki artış genellikle ‘hisse başına kazanç’ta (earnings per share – EPS) bir dönüm noktası olmuştur” diye yazıyor. Notta, 2009 ve 2020’de kazanç çağrılarında ‘dip’ kelimesindeki belirgin artışların ardından, S&P 500’ün hisse başına üç aylık kazançlarında yıllık bazda yüzde 75’ten fazla bir artış yaşandığı belirtiliyor.
Bu sinyaller Subramanian’a, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi ve başkanlık seçimine dair belirsizliğin dinmesi nedeniyle üretim faaliyetinin gelecek yılın ilk yarısında toparlanacağını gösteriyor.
‘Seçim’ kelimesi ve ‘bekle ve gör’ yaklaşımı
Subramanian, kazanç çağrılarında ‘seçim’ kelimesinin geçmesinin, belirsizlik göz önüne alındığında olası bir ‘bekle ve gör’ yatırım yaklaşımı önerdiğini ifade ettiği 2020 seçim döngüsüne kıyasla yüzde 62 oranında arttığını ekliyor.
Subramanian, “İlginçtir ki, tarihsel veriler, yatırım faaliyetinin genellikle seçim sonrası hızlandığını gösteriyor. Seçimin, özellikle daha düşük faiz oranlarıyla şirketlerin sermaye harcamalarını serbest bırakması için bir katalizör olayı olabileceğine inanıyoruz” diye yazıyor.