Küresel ekonomi için kritik önem taşıyan BRICS zirvesi bu hafta Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilecek.
Bu hafta gerçekleşecek BRICS zirve toplantısı küresel ekonomi açısından kritik önem taşıyor. Ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan BRICS zirvesi bu hafta Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilecek. Zeynep Gürcanlı BRICS zirve toplantısının küresel ekonomi açısından önemini mercek altına aldı. İşte Gürcanlı’nın o yazısı…
Soğuk Savaş dönemindeki “doğu-batı” siyasi çekişmesi günümüzde şekil değiştirerek, başını ABD ile Çin-Rusya’nın çektiği cepheleşmeye evrilmekte. Ancak şimdi buna bir de, küresel ekonomik alanda “kuzey-güney” çekişmesi eklenmiş durumda.
Bu hafta Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek BRICS zirve toplantısı da, küresel ekonomideki cepheleşme açısından kritik önemde. Ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan BRICS, adını üyelerinin baş harflerinden alıyor; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika.
GENİŞLEME KARARI ALINIR MI?
Ancak şimdi BRICS’e üyelik peşine düşen 20 kadar ülke var. Bunlar arasında dikkat çekenler Suudi Arabistan, İran, Cezayir ve Birleşik Arap Emirlikleri.
Zirvede genişleme yanlısı tutum izleyen iki ülke Çin ve Rusya. Hindistan ise ekonomik birliğin yeni üyelerle genişlemesine karşı çıkıyor. Zirvede Hindistan’ın bu inadı kırılabilirse, ilk üye olacaklar arasında İran’ın adı geçiyor.
Belli ki Orta Doğu ülkeleri “güney- kuzey” çekişmesinde, kendilerini daha çok güneyde görmekteler.
Bunda, geçen yüzyılda toplam gayrısafi yurtiçi hasılada dünya ekonomisine yön veren G-7 ülkelerinin, 2010’ların sonu itibarıyla bu ünvanı BRICS ülkelerine kaptırmalarının da etkisi büyük elbette. Rakamlar açık; BRICS ülkelerinin küresel gayrısafi yurtiçi hasılaya 1992’deki payı yüzde 16.45 olarak ölçülürken, bu oran 2012 yılında yüzde 28.28’e, 2022’de ise yüzde 31.67’e ulaşmış. G-7 ise gerilemede; 1992’de G-7 ülkelerinin küresel gayrısafi yurtiçi hasıladaki payları yüzde 45.80 ölçülürken, bu oran 2012’de yüzde 32.82’ye, 2022’de ise yüzde 30.31’e düşmüş.
UKRAYNA SAVAŞI BRICS’E YARADI
BRICS zirve toplantısına, hakkında Ukrayna işgali nedeniyle uluslararası Adalet Divanı’nın koymuş olduğu “yakalama” kararı bulunan Rusya Lideri Putin katılmayacak. Yerine Rusya’yı Dışişleri Bakanı Lavrov temsil edecek.
Aslında Ukrayna savaşı bile başlı başına BRICS içindeki ekonomik alışverişin artmasında önemli bir unsur oldu geçtiğimiz yıl; G-7 ülkelerinin ABD öncülüğünde Rusya’nın doğalgaz ve petrolüne yaptırım uygulamaları, bu ürünlerin BRICS pazarına satılmasının önünü açtı. Bu da BRICS içindeki ticaretin adeta patlamasına neden oldu.
YENİ PARA BİRİMİ GELİR Mİ?
O kadar ki, üyeleri arasındaki ticareti kolaylaştırmak için BRICS içinde yeni bir banka bile kuruldu. Şimdi ise sırada “yeni para birimi” var. Güney Afrika’daki zirvede, BRICS üyeleri arasındaki ticarette Amerikan doları ve Avro’nun devre dışı bırakılarak, ticaretin -yeni para birimi oluşturulana kadar- ulusal paralar üzerinden yapılması da konuşulacak. Zirvenin ev sahibi Güney Afrika Cumhuriyeti, bu zirvede henüz yeni para birimi kararı alınmayacağını açıkladı. Ancak bu açıklamanın kendisi bile, dolar ve Avro’ya rakip paranın “eli kulağında” olduğunu gösteriyor.
Nitekim BRICS zirvesinden sadece birkaç hafta önce Birleşik Arap Emirlikleri ile Hindistan’ın aralarındaki ticareti kendi para birimlerinden yapmak konusunda imzaladıkları anlaşma kritik önemde; Hindistan geçen hafta ilk kez Amerikan doları yerine kendi para birimi Rupi’yi kullanarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nden 1 milyon varil petrol satın aldı. Amerikan para birimi kullanılmadığı için, bu alışverişte Amerikan bankaları da tümüyle devre dışı kaldı. Bu durum, küresel petrol ve doğalgaz fiyatlarının Amerikan doları üzerinden değerlendirilmesinin sonunu getirecek adımların ilki olması açısından çok önemli.
ABD’DE “ÇİN TEHLİKESİNE” KARŞI ATAKTA
BRICS’in küresel ekonomide giderek söz sahibi olduğu ortamda, ABD de henüz meydanı boş bırakmaya niyetli görünmüyor; ABD Başkanı Joe Biden, bir yandan bastırdığı Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi ile Ortadoğu’da kaybettiği siyasi zemini yeniden kazanma arayışını sürdürürken, diğer yandan uzak Asya’da siyasi tahkimat yapıyor. Çin’in hemen yanı başındaki Güney Kore ve Japonya liderlerinin bizzat Biden tarafından, Amerikan Başkanları’nın yazlık konutu olarak anılan Camp David’de ağırlaması bunun işareti. Her iki zirveden çıkacak sonuçların, küresel ekonomiyi de etkilemesi kaçınılmaz.