Geçtiğimiz hafta teknoloji şirketlerinin beklentilerin altında kalan finansal sonuçları, küresel piyasalarda dalgalanmaların artmasına neden oldu. Bu hafta ise yatırımcıların dikkati, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararları başta olmak üzere yoğun veri gündeminde olacak.
ABD’de bilanço sezonunun etkileri dünya geneline yayılırken, açıklanan büyüme verilerinin ardından ülkede güçlenen “yumuşak iniş” beklentisi, kayıpların kısmen telafi edilmesine yardımcı oldu. Amerikan teknoloji devi Alphabet’in geliri bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 14, net kârı ise yüzde 28,6 artarak beklentileri aşsa da yapay zeka alanındaki ilerlemelerin istenilen seviyede olmaması yatırımcıları tedirgin etti. Elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın net kârı ise aynı dönemde yüzde 45 düştü. Gelecek hafta Microsoft ve Meta Platforms gibi şirketlerin finansal sonuçları, yatırımcıların odağında olacak.
Fed’in bu hafta politika faizini sabit tutması beklenirken, politika metni ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları varlık fiyatları üzerinde belirleyici olacak. Para piyasaları, Fed’in yıl sonuna kadar yapacağı üç toplantıda da faiz indirimi olasılığını fiyatlarken, özellikle cuma günü açıklanacak istihdam raporunun bu beklentileri değiştirebileceği ifade ediliyor.
Tahvil piyasalarında bu hafta yatırımcıların “bekle-gör” duruşu nedeniyle oynaklık sınırlı kalırken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 10 baz puan azalışla yüzde 4,20’de tamamladı. Dolar endeksi ise 104,3 seviyesinde yatay seyretti. Altının ons fiyatı yüzde 0,6 azalarak 2.387 dolara gerilerken, gümüş yüzde 4,4 değer kaybetti. Bakırın libresi yüzde 3,2 azalarak 4,1 dolara gerilerken, Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 2,6 düşüşle 79,7 dolardan tamamladı.
New York borsasında, bilanço sezonunun hisse ve sektör bazlı oynaklığa neden olmasına rağmen ABD’nin ikinci çeyrekte yüzde 2,8 büyümesi “yumuşak iniş” beklentilerini güçlendirdi. Geçen hafta Nasdaq endeksi yüzde 2,08, S&P 500 endeksi yüzde 0,83 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 0,75 değer kazandı. Gelecek hafta, Fed’in faiz kararı ve yoğun veri takvimi piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacak.
Avrupa borsalarında ise geçen hafta karışık bir seyir izlendi. İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) perşembe günkü para politikası kararları yatırımcıların odağında olacak. Almanya’da ve Euro Bölgesi’nde açıklanan veriler ekonomik aktivitenin yavaşlamaya devam ettiğini gösterirken, İngiltere’de imalat sanayi PMI beklentilerin üzerinde, hizmet sektörü PMI ise tahminlerin altında gerçekleşti. Bu gelişmelerle FTSE 100 endeksi yüzde 1,59, DAX endeksi yüzde 1,35 yükselirken, MIB 30 endeksi yüzde 1,18 ve CAC 40 endeksi yüzde 0,22 geriledi. Gelecek hafta, Avrupa’da büyüme ve enflasyon verileri takip edilecek.
Asya piyasalarında ise geçen hafta satış baskısı derinleşti. Donald Trump’ın tekrar başkan seçilme olasılığı ticaret savaşlarını yeniden gündeme getirebileceği endişesi yarattı. BoJ’un çarşamba günkü faiz kararı öncesinde sürpriz bir faiz artırımı olasılığı gündemde. Geçen hafta, Çin Merkez Bankası (PBoC) ekonomiyi destekleyici adımlar atarak borçlanma faizlerini indirdi. Bu gelişmelerle, Nikkei 225 endeksi yüzde 5,98, Hang Seng endeksi yüzde 2,28, Kospi endeksi yüzde 2,27 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,07 değer kaybetti. Gelecek hafta, Japonya ve Çin’de önemli ekonomik veriler açıklanacak.
Yurt içinde ise geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini sabit tuttu. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,37 değer kaybıyla 10.891,42 puandan tamamlarken, dolar/TL haftayı yüzde 0,24 düşüşle 32,9456’dan kapattı. Gelecek hafta, yurt içinde tüketici güven endeksi, dış ticaret istatistikleri ve imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.