Finansal piyasalarda işlem yaparken duyguların etkisinden kurtulmak mümkün mü? Japon yatırımcı ve yazar Yumi Sakura, bu sorunun yanıtını “The Path to Success in Trading” adlı kitabında ve sosyal medya paylaşımlarında ele alıyor. Özellikle “robot gibi alım satım yapmak” ifadesinin sıkça yanlış anlaşıldığını belirten Sakura, bu kavramın aslında duygulardan tamamen arınmayı değil, onları doğru bir şekilde yönlendirmeyi ifade ettiğini savunuyor.
Duygular Ortadan Kaldırılmaz, Yönetilir
Sakura’ya göre, “robot gibi alım satım yapmak,” işlem yaparken tutarlılığı korumak ve duyguların ticari kararlar üzerindeki etkisini azaltmak anlamına geliyor. Ancak bu ifade, insanların tüm duygularını ortadan kaldırmasını önermiyor. Sakura, duyguların tamamen devre dışı bırakılamayacağını ancak bunların uygun şekilde yönetilerek alım satım sürecine fayda sağlayabileceğini vurguluyor.
Örneklerle açıklamak gerekirse, yeni bir akıllı telefonun çizilmesi durumunda hissedilen üzüntü, kişinin telefona verdiği değerle ilgilidir. Ancak bu çizik eski bir telefonda meydana geldiğinde aynı duygular hissedilmez. İşlem yaparken de benzer bir durum söz konusudur; duygular, yatırımcının kazanç ve kayıplara yüklediği anlamlardan kaynaklanır.
Duyguları Doğru Yönde Kullanmak
Sakura’ya göre, piyasalarda başarılı bir şekilde işlem yapmanın sırrı, duyguları tamamen ortadan kaldırmak değil, bu duyguları işlemleri destekleyecek şekilde yönlendirmektir. Kurallara sıkı sıkıya bağlı kalarak işlem yapmak, yatırımcıların “robot gibi” işlem yapmasını sağlar. Ancak burada, kurallardan sapmamak için duyulan isteklilik ve duygusal direnç, sürecin en kritik bileşeni haline gelir.
Sonuç olarak, duyguları tamamen devre dışı bırakmak imkansızdır. Ancak piyasalarda işlem yaparken, bu duyguların kontrol edilmesi ve doğru bir şekilde kullanılması, uzun vadede başarıya giden yolu açabilir.