Wall Street analistleri Donald Trump’ın seçim zaferini ve bunun banka hisseleri için ne anlama geldiğini açıklamaya çalışıyor. Esas beklenti finans sektörü üzerindeki regülasyonların hafifleyeceği yönünde. Daha az antitröst incelemesi yatırım bankalarının M&A faaliyetlerini geliştirebilir. Daha yüksek tarifelerse daha yüksek faiz oranları anlamına gelebilir.
SeekingAlpha’nın haberine göre Citi Analisti Keith Horowitz finans sektöründeki üç temel belirleyici unsurun (düzenlemeler, faiz oranları ve krediler) tamamının olumlu mesajlar verdiğini söyledi. Küresel çapta sistemik açıdan önemli olan JPMorgan Chase, Bank of America, Wells Fargo ve Goldman Sachs gibi bankalar muhtemelen Basel III’ten daha zayıf mevzuatlarla karşılaşmaktan memnun olacak.
Yeni ABD yönetiminin şirket evlilikleri ve satın alma anlaşmaları için daha cazip bir ekonomi ortamı yaratması bekleniyor. Citi analistine göre bu ortam Capital One Financial’ın Discover Financial Services’ı satın alması için iyi bir işaret anlamına geliyor olabilir.
Horowitz Cumhuriyetçilerin topyekûn seçim zaferinin Amerikan ekonomisine daha fazla mali destek sağlayabileceğini de belirtiyor. Bu durum sabit getirili varlıkların yeniden fiyatlanması üzerinden bankaların temel göstergeleri için de olumlu etki yaratabilir. Analist KeyCorp, Ally Financial, PNC Financial, Huntington Bancshares ve State Street gibi daha küçük bankaların bu durumdan en fazla yararlanacak finans şirketleri olacağını söyledi.
Kredi cephesinde, Citi, beş yıllık tahvil getirilerinin 4,70 seviyelerine dönmediği sürece ticari gayrimenkul trendleri için artan bir risk görmüyor. Horowitz, “Birincil endişemiz, 5 yıllık ve daha uzun vadeli tahvil faizlerinde çok fazla dikleşme olmasıdır. Bu da temeldeki birkaç kredi alanına baskı yapabilir “ uyarısında bulundu.
UBS Analisti Erika Najarian, enflasyonist bir güç olan daha yüksek tarife beklentisinin, federal fon oranında yatırımcıların beklediğinden daha yüksek bir terminal oran anlamına gelebileceğini belirtti.
Piyasalar şimdiden ABD Merkez Bankası’nın 2025 yılı sonu için %3,75-%4,00 arasında bir faiz oranında kalacağını fiyatlıyor. Bu bir ay önceki beklentilerin 100 baz puan üzerinde. Dolayısıyla Najarian analistlerin beklentilerini seçim sonrasında detaylı olarak yeniden ayarlanması gerektiğini vurguluyor.
Citi gibi, UBS de Trump yönetiminin Basel III kriterlerinin “daha hafif” bir versiyonunda karar kılacağını düşünüyor.
Najarian, Wells Fargo ve Citigroup gibi geçmişteki yanlış davranışları nedeniyle hâlâ sıkı inceleme altında olan bankaların da daha açık bir rotaya sahip olabileceğini söyledi. Ancak UBS analisti bankaların kredilerden elde edecekleri kârların boyutu konusunda şüpheli.
Najarian, “Ticari kredi büyümesine orta tek haneli seviyelere dönüşünün imkansız olduğunu söylemiyoruz. Ancak eğer faiz oranları yüksek olacaksa ve sermaye piyasaları tamamen açıksa, kurumsal faaliyetteki önemli bir toparlanmanın, kredi büyümesi faaliyetlerine piyasanın umduğu kadar tam anlamıyla yansımayabileceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.