Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektörünün ekonomiye katkıları ve geleceğe yönelik projeksiyonları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kaya, hazır giyim sektörünün yıllık 33,6 milyar dolarlık üretim hacmiyle Türkiye’nin en güçlü sektörlerinden biri olduğunu belirtti. Pamuktan nihai ürüne uzanan entegre tedarik zinciri ile dünya çapında beşinci büyük üretici olduklarını vurgulayan Kaya, sektörün 2023 yılı itibarıyla ihracat, iç pazar ve turist harcamalarını da kapsayan toplam 85,2 milyar dolarlık bir satış hacmine ulaştığını ifade etti.
2024’ün ilk çeyreğinde yaşanan ekonomik durgunluklara rağmen, Avrupa’daki enflasyonun normalleşmesi ve hane halkı harcamalarının artışıyla üçüncü çeyrekten itibaren sektörün toparlandığını söyleyen Kaya, yıl sonu ihracat hedefinin 18 milyar dolar olduğunu aktardı. Ancak ciro bazında yüzde 4-5’lik bir daralma beklenirken, 2025’te sektörün istihdam artışından çok ortalama birim fiyat artışına odaklanacağı öngörülüyor. Kaya, “Sürdürülebilirlik ve ürün çeşitliliğiyle birim fiyatı artırarak katma değer yaratmamız gerekiyor,” dedi.
Avrupa ve ABD’ye Açılacak Türk Markaları
Hazır giyim sektörünün küresel rekabette öne çıkması için yakın tedarik avantajı, lojistik kolaylıklar ve Avrupa’nın karbon salımı düzenlemeleri gibi unsurları değerlendiren Kaya, özellikle 2030 sonrasında Türkiye’den dünya çapında markaların çıkacağına inandığını belirtti. Kaya, “Online platformların gelişimiyle artık fiziksel mağaza zorunluluğu kalmadı. Türkiye’den ciddi markalar Avrupa ve ABD pazarlarında daha çok yer bulacak,” diye konuştu.
Sektör, sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında döngüsel ekonomi, geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji projelerine öncelik veriyor. Avrupa’nın sürdürülebilirlik taleplerine hızlı uyum sağlayan sektör, karbon salımı düzenlemelerinden avantaj sağlamayı hedefliyor. Kaya, özellikle Z kuşağının çevre dostu ürünlere olan ilgisine dikkat çekerek, sektörün bu eğilimi avantaja çevirecek yapıda olduğunu belirtti.
Maliyet rekabetinde Vietnam, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkelerle aynı seviyede olmanın mümkün olmadığını ifade eden Kaya, Türk tekstilinin farkını ürün kalitesi, inovasyon ve markalaşma ile ortaya koyacağını vurguladı. “Yüksek katma değerli üretim ve sürdürülebilirlik projeleri, Türk hazır giyim sektörünün gelecekteki en büyük gücü olacak,” dedi.