Trump’ın seçim zaferinin ardından piyasalarda neredeyse her alanda bir kutlama havası hakim. Ancak WSJ haberine göre bu iyimser hava uzun vadede önemli ölçüde değişebilir
Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü konusundaki yatırımcıların tavrı oldukça net. Hisse senetleri yükseliyor, dolar ve ABD Hazinesi tahvil getirileri yükseliyor. Bankalar ve Bitcoin de yükseliş ivmesi gösteriyor.
Wall Street Journal’ın haberine göre boğa piyasası eğilimi Trump’ın seçim öncesi vaatlerine cevap verir nitelikte. Zira kurumlar vergisi indirimi neredeyse otomatik olarak hisse senetlerini yükselmesi anlamına gelir. Daha yüksek tarifeler daha güçlü bir para birimine yol açar. Daha yüksek bütçe açıkları daha yüksek tahvil getirilerine sebep olur ve daha rahat bir mevzuat ortamı banka hisseleri ve Bitcoin’e destek sağlar.
Ancak haberde bu ani reaksiyonun uzun vadeli olup olmayacağının başka bir tartışma konusu olduğu da belirtiliyor.
Trump vaatlerini uygulayabilecek mi?
Trump’ın politikalarıyla ilgili ilk belirsizlik Temsilciler Meclisi seçimlerinin sonuçlarıyla alakalı. Zira Senato ve Beyaz Saray’ı kazanan Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’ni de kontrol altına alması Trump’ın istediği yasal düzenlemelerin çok daha kolay bir şekilde geçmesini sağlayabilir.
Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde edilememesi ise vergi indirimlerini hayata geçmemesine neden olacak veya Trump yönetimi harcamaları artırma yetkisine sahip olamayacak. Bu durumda Trump’ın başlıca vaadi olan ve büyük bir vergi artışı anlamına gelen gümrük tarifelerinin artırılmasıyla bütçe açıklarını genişletecektir. Dolayısıyla ABD Hazine tahvil getirilerindeki artışın mantığı da sorgulanacaktır.
30 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri 2020’deki pandemi zirvesinden bu yana en büyük yükselişini gerçekleştirdi. Söz konusu fiyat hareketi hem ABD Başkanı Joe Biden hem de Seçilmiş Başkan Trump tarafından yürütülen kontrol dışı bütçe açıklarının devam edeceğini gösterir nitelikte.
Göçmenlerin sınır dışı edilmesi enflasyonu azdırabilir
Trump’ın önündeki ikinci engelse iki seçim vaadi olan göç ve tarifelerin ekonomi üzerindeki etkisi. Donald Trump ABD’ye yasadışı yollardan giren milyonlarca göçmeni sınır dışı etme sözünü yerine getirecek olursa bu büyük bir arz şokuna sebep olabilir. Amerikan ekonomisinin güçlü kalmasına yardımcı olan istihdam piyasasının sağlamlığı tersine çevrilebilir. ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyonu kontrol altına alması zorlaşabilir.
Arz şokları, daha yüksek enflasyon ve daha yavaş ekonomik büyüme anlamına gelir. Bu senaryo genellikle hisse senetleri için kötüdür. Enflasyonun yeniden yükseleceğine endişelerine dair herhangi bir işaret, tahvil getirilerini artıracak ve bu da hisse senetleri için düşüşe sebep olacaktır.
Tarifeler uygulanırsa ticaret savaşı kapıda
Tarifelerde vaat edilen artış doların yükselmesine sebep oluyor. Zira tarifelerden sonra dolar cinsinden fiyatların yaklaşık olarak aynı kalması için diğer para birimlerinin değerlerini aşağı yönlü ayarlanması gerekiyor. 2018’de Trump’ın Çin’e yönelik tarifeleri artırdığı zaman da yaşanılan tam olarak buydu. Trump yönetimi Çin’e %60 ek tarife ve Meksikalı otomobil üreticilerine özel yüksek tarifeler gibi politikalar uygularsa dolar daha büyük bir destek sağlayacaktır.
Yatırımcılar da durumun farkında. Dolar euro ve Meksika Pezosu karşısında son dönemdeki yükselişini sürdürüyor. Çarşamba günü Russell 2000 Endeksi %5,8 yükselerek S&P 500 Endeksi’nin performansını ikiye katladı. Diğer bir deyişle yatırımcılar yerel odaklı olma eğilimi gösteren ve tarifelerden daha az etkilenene daha küçük şirketlere büyük bahisler yapıyor.
Para birimi üzerindeki etki, ABD ihracatı üzerine diğer ülkelerden gelen tarifeler tarafından kısmen dengelenebilir. Bu aynı zamanda bir ticaret savaşı anlamına geliyor. Fakat bir ticaret savaşı durumunda kaybedenler ABD’den çok dünyanın geri kalanı olması bekleniyor. Zira, ABD halihazırda büyük miktarlarda açığı veriyor. İhracatının önemli bir kısmını ise petrol ve uçak parçaları oluşturuyor. Bu iki kritik kalemin de diğer ülkeler tarafından hedef alınması muhtemel görünmüyor.
Bir ticaret savaşı yaşanırsa ABD diğer ülkelerden daha az olumsuz etkilenecektir. Ancak bu etki yine de hissedilecektir.
‘Trump ticareti’ gerçekten işe yarayacak mı?
Trump ticaretinin kaderini belirleyecek üçüncü konu ise başlangıç noktası. 2016’da hisse senetleri çok daha ucuzdu ve S&P 500 FK oranı 16 kat seviyesindeydi. S&P şu anda tahmini fiyat kazanç oranı ise 22 kat seviyesinde. Dolayısıyla borsa şimdiden aşırı iyimser bir pozisyonda gibi görünüyor.
2016 yılında Trump seçimlerden sürpriz bir galibiyetle ayrıldığında ABD borsaları bir gecede %5’lik düşüş gerçekleştirmişti. Yatırımcılar Trump’ın ocak ayında göreve başlaması için hazırlanırken tahvil getirileri ve dolar kasım ve aralık aylarında yükselişteydi. Piyasalarda bu gidişatı destekleyen hamleler o dönem ‘Trump ticareti’ olarak görülüyordu. 2017’nin tamamında ise dolar düşüşteydi ve ABD Hazinesi tahvil getirileri de önemli ölçüde geri çekildi.
Yatırımcılar, bu sefer Trump’ın ne yapacağını bildiklerine inanıyorlar. Ancak WSJ haberine göre ne Trump eskisinden daha öngörülebilir bir siyasi figür ne de yatırımcılar siyaseti değerlendirme konusunda eskisinden daha iyi durumda.