Bain & Company ile EcoVadis’in ortaklaşa gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, yönetim kadrosunda daha çok kadın istihdam eden şirketler, diğer şirketlere kıyasla daha iyi finansal sonuçlar elde ediyor
Bain & Company ile EcoVadis’in ortaklaşa gerçekleştirdiği “ESG Çalışmaları Değer Yaratıyor mu?” (“Do ESG Efforts Create Value?”) başlıklı araştırmanın sonuçlarına göre, özel şirketlerin finansal kârlılığı ve büyümesi ile sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve çalışan memnuniyeti arasında bir ilişki bulunuyor.
Yüzde 80’i özel; toplam 100 bin şirketin ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) çalışmalarının ve bunların sonuçlarından nasıl etkilendiklerinin değerlendirildiği araştırma, özel şirketlerde ESG çalışmalarının sağladığı avantajlara ilişkin yeni bilgiler ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca, özel sermaye şirketlerinin yaklaşımlarında ESG başlığına yer vermelerinin zorunlu hâle geldiğinin de altını çiziyor.
“YÖNETİM KADROLARINDA KADIN OLAN ŞİRKETLER DAHA İYİ FİNANSAL SONUÇLAR ELDE EDİYOR”
Araştırma sonuçlarına göre, yönetim kadrolarında daha çok kadın istihdam eden şirketler daha iyi finansal sonuçlar elde ediyor. Yönetim kadrolarında cinsiyet çeşitliliği bakımından sektörlerinde ilk yüzde 25’lik dilimde bulunan şirketler, en alt çeyrekte bulunan şirketlere kıyasla yaklaşık yüzde 2 daha yüksek yıllık gelir artışına sahip. Ayrıca bu şirketlerin FAVÖK marjları aynı gruptan yüzde 3 daha yüksek.
Karbon-yoğun endüstrilerde yenilenebilir enerji kullanan şirketlerin FAVÖK marjları daha yüksek. Doğal kaynaklar, ulaşım ve sanayi ürünleri gibi sektörlerde yenilenebilir enerjiyi daha fazla kullanan şirketlerin FAVÖK marjları daha yüksek.
Tedarik zincirlerindeki etik, çevresel ve işçi hakları uygulamalarına odaklanan şirketler daha kârlı. Söz konusu şirketler, tedarikçilerinin ESG performansına odaklanmayan şirketlere göre yüzde 3-4 puan daha yüksek marjlara sahip.
ESG’de önde gelen şirketlerin çalışan memnuniyet oranları daha yüksek. En memnun çalışanlara sahip şirketler ise daha hızlı ve daha karlı büyüyor. Söz konusu şirketlerin 3 yıllık gelir büyümesi, çalışanları daha az memnun olanlara göre yüzde 5’e, marjları ise geride kalanlara kıyasla yüzde 6’ya kadar daha fazla. Adil ödeme ve güvenli iş ortamı sağlama gibi temel unsurların ötesinde çalışanlara tanınabilecek avantajlar arasında kariyer eğitimleri, psikolojik ve fiziksel sağlık sigortası, çocuk bakımı ve akademik fırsatlar yer alıyor. Tüm bu avantajlar ise çalışan memnuniyetini ve buna bağlı olarak üretkenliğini ve işte kalma sürelerini yukarıya taşıyor.
“CEO’LARIN YÜZDE 62’Sİ DÖNÜŞÜMLERDEN MEMNUN”
Bain & Company Türkiye ortağı Armando Guastella, “Türk CEO’lar da sürdürülebilirlik devriminin işletmeleri için şimdi ve gelecekte ne anlama geldiğini ve kısa vadeli eylemlerle uzun vadeli ESG amaçları arasında doğru dengeyi bulmak için nasıl çaba gösterdiklerini açıkladılar” dedi.
Armando Guastella ayrıca, “CEO’ların yüzde 62’si şu ana kadar dönüşümlerinden memnun, ancak yüzde 40’ı ESG gündemini ilerletmeyi zor buluyor. Ayrıca yüzde 46’sı dönüşümün maliyetini en büyük engel olarak vurguluyor. Maliyet engeli ile CEO’ların yüzde 26’sı değişimi sağlamak ve hızlandırmak için yasal düzenlemelerin netliğinin ve yüzde 29’u hükümet teşvik programlarının eksikliğine atıfta bulunuyor” değerlendirmesinde bulundu.
EcoVadis baş puanlama müdürü Sylvain Guyoton da araştırmayla ilgili, “Söz konusu bulgular, ESG yetkinlikleri hangi düzeyde olursa olsun, sürdürülebilirlik yolculuğunu hızlandırmaya yönelik yatırımlarını ikiye katlama konusunda tüm şirketleri motive etmeli” diye konuştu.